Matrix Nedir? - Andrew Tate Türkçe

2 months ago
387

Matrix 1999 filmini mutlaka izleyin. O dönemde öyle animasyonlar, ve senaryo açısında benzer bir film yoktu. İlk izlememi hatırlıyorum, muazzam bir şey idi. Özellikle Neo'ya Matrix'i tanıtmalarını izleyin.

Etrafınızdaki her şeyi aileniz, okuduğunuz şeyler, tanıştığınız insanlar, deneyimler vs ile değerlendirirsiniz. İzlediğiniz kanallar, filmler, diziler; sürekli takıldığınız arkadaşlar... Gittikçe de onlara benzersiniz. Dolayısıyla gerçekleri ve başarılı insanların gözünden sistemi ve dünyayı anlamakta muhtemelen zorlanacaksınız. Bu yüzden biyografi okuyun derim. Fakat buna rağmen zengin ve başarılı insanlar sistem hakkında konuşmazlar. Çünkü ya bir şekilde sistemin parçasıdırlar ya da konuşurlarsa başlarına ne geleceğini bilirler. Şanslıyız ki, Andrew Tate korkmuyor.

Söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu bilseniz şaşarsınız... Gerek iş gerek bulunduğum ortamlarda yargıdan sağlık sistemine her alanda ne kadar büyük yozlaşma olduğunu biliyorum. Benim gibi binlerce insan biliyor. Fakat Sedat Peker gibi adamlar konuştuğunda hiçbir şey olmuyorsa, biz konuşsak sonumuz hapisle biter ve benim niyetim çocuklarıma ve gelecek kuşağa miras bırakmak; sağlam para kazanıp, sağlam çevre kazanıp, gençlere ulaşabilmek. Bir noktada politik adım da olacak. Burada çeşitli şeyler başıma gelebilir. Ne yazık ki bu başarıyı kazanana kadar susmak, bencil olmak, çalışmak zorundayım ki şu an bunları paylaşmam bile benim açımdan hem külfet hem de gelecek içi zarar. Yine de 200-300 kişiye bile ulaşsak, en azından çocukların hayatını değiştirecek adımlar atmasını sağlayabilirim diye düşünüyorum.

Matrix'i iyi anlayın. Dünya düşündüğünüz gibi bir yer değil. %10, %5'e girmeniz gerek. En yoksul %5'ten devlet vergi alamaz, para toplayamaz. En zengin %5'ten de toplayamaz, bir yolunu bulurlar. Aradaki %85-90 yani çalışanlar, memurlar, işçiler vs vergi öder, hayat onlar için çekilmez olur. Aynı şekilde en ahmak %5, "dönyayı beş böyük ayile yönediyoğ, bize zehir veriyorlar" diye aşı olmaz, en zeki %5'de "bu işte bir bok var" diye aşı olmaz. Geri kalan %85-90'lık kitle aşı olur. Bu hep böyledir.

Bakarsınız 20-30 dosyayla eleman dışarıda. Yine suç işler, gasp yapar, hırsızlık yapar. Bir Ferrari gördüğünüzde "uff memurdur" demezsiniz. Aklınıza hemen "illegaldir" diye düşünce gelir. Yani özünde çalışarak, kanunlara ve kurallara uyarak, Matrix'in sistemine ayak sağlayarak hiçbir şey yapamayacağınızı bilirsiniz. Yasa dışı işlerden de uzak durarak, sistemi nasıl kıracağız? Esas soru bu!

Türkiye de şirket kurarsın, yüksek maaş verirsin, tonla SGK ödersin, hak yemezsin. Vergi üzerine vergi. Herkes para kazanır; sen kurala kitaba uyduğun için vergi kazanamazsın. Ötekisi kaçakçılık yapar zengin olur, berikisi cemaatler ile yolunu bulur, teşvik falan alır. Diğeri yandaştır vergi borcu silinir, bir diğeri batı destekli radikal soldur, kendi adamları kendi şirket ya da kurumlarında onu iyi yerlere getirir...

SEN EZİLİRSİN KARDEŞİM! Vatansever, namuslu, şerefli, kurallara uyan insan olarak ezilirsin. Kurallara uymaz, yasa dışı iş yaparsan, HEMEN İÇERİ ATARLAR. Diğeri 30 dosya ile dışarıda olabilir. Bu yüzden yasa dışı konulara da sakın bulaşmayın. Burada uyanık olmak zorundayız. Gördüğünüz gibi en zoru bu! Fakat en doğrusunu yapacaksınız. Ahlâk, din, vicdan... Bu gibi kavramları taşıyan gençlere söylüyorum! Benim hedef kitlem bu, ihtiyacımız olan insanlar bu, zengin olması gereken insanlar bu ama BİR ARAYA GELMEK ZORUNDASINIZ!

Bunların hepsi için sistemi iyi bilmek zorundasınız. Türkiye'de sorun olan şeyler sizce dünyada yok mu? Mesela başka ülkelerde "parayla dava" işi olmuyor mu? Olana kadar hakim değiştirilmiyor mu? Parasını verdiğinizde kameraları kapattıkları arada, birileri kaçmıyor mu? Ya da devlet teşviklerindeki hakemler "komisyonla(!)" iş yapmıyor mu? Her yer böyle. Miktarı, sistemi, yolu yordamı farklı olsa da insanlar yozlaşmış, sistemler kokuşmuş. Almanya'da asgari ücret alıp et yersin belki ama hadi bir şirket kur, yüksek Türk olarak. Ne kadar izin verecekler? Türk kökenli milletvekillerinin her fırsatta Türkiye'ye saldırması tesadüf mü? Bunları iyi düşünün.

Kendinizi geliştirin, six pack çıkartın, dövüşmeyi öğrenin, para kazanmanın farklı yollarını bulun. Farklı düşünün. Güçleneceğiz, günü geldiğinde birleşeceğiz, gençlere el uzatacağız... Saçma sistemden, yozlaşmadan kurtaracacağız. Sabaha kadar Z kuşağına, batıya, yozlaşmaya, Arap coğrafyasına ya da başka şeylere küfür edebiliriz ama çözüm mü?

Önce kendimizi geliştirmek, sonra para kazanmak, sonra bir araya gelmek ve ardından BAŞARMAK ZORUNDAYIZ. Başaramazsak bile bir hayat mücadelesi şart. Cengiz Han, Fatih Sultan Mehmet, Emir Timur, Atatürk, Napolyon, İskender ve nicesini düşünün... Fetih etme, hayallerini gerçekleştirme, planlama vb istekler olmasaydı ne olacaktı? Evde oturup saatlerce reels izlese??

TOPARLANIN!

Loading 1 comment...