Andrew Tate Veri ve Araştırma Üzerine - "Verini S*keyim" Diyor
1- Küresel ısınma, buzul meselesi
Birkaç şeyden bahsetmem gerek. Öncelikle "bardağımda buz var" meselesi, Andrew'in okumamasının bir örneği. Tristan'ın "Türkler aslında Yunan" vb söylemleri gibi. Kitap okuyunca tarih bildiklerini düşündükleri gibi, "bardakta buz var, eriyince bardak taşmaz" diyor ama çok kabaca şunu diyebilirim, buzulların hepsi su içinde değil, karada da var. Dolayısıyla eridiğinde ki heyelan tarzı eridiği ile ilgili birçok çalışma var ve Celal Şengör Teke Tek programında bunu bahsetmişti, bu buzlar sulara gelecek. Dolayısıyla buz erimesi ve su örneği farklı...
Madem iklim değişikliğine girdi, evet bahsedildiği gibi "eyvah buzullar eriyor" meselesi ayrı mevzu. Çünkü "buzul çağı" tanım olarak zaten dönem dönem olan bir durum. 4,6 milyar yıllık süre içerisinde, 5 büyük buzul çağı var. İçinde bulunduğumuz Pleistosen dönemde , 13-15 bin yıl öncesinde mamutlar, kılıç dişli kaplanlar gibi hayvanlar dahil hayvanların yarısından fazlası öldü, bazılarının nesli tükendi.
Yani buzulların erimesi aslında bir buzul çağının sonuna yaklaşmak denilebilir. FAKAT buradaki soru şu " biz hızlandırıyor muyuz?". Türkiye'deki binaların %20'sinde yalıtım var. %80'inde yok. Pencereler, dış cephe... Sonuç? Boşa giden ısı. Peki bu ısı evden kaybolup nereye gidiyor? DÜNYAYA... Gelelim yaza. Yazın klima çalıştırıp serinliyoruz, peki klimanın dışarıdaki aletinin önüne geçip ne kadar sıcaklık verdiğini gördünüz mü?
Buzdolapları, arabalar, fabrikalar... HER ŞEY dünyayı ısıtıyor. Yani iklim değişikliği normal olabilir ben de bu konuda "küresel ısınma" çığırtkanlarıyla aynı çizgide olmasam da, "daha hızlı" ısındığına katılıyorum. Bu bir sorun olacaktır. 2040'ta Türkiye kurak bir ülke olacak, bu da ısınmanın başka bir sonucu. Suyu boşa harcıyoruz mesela... Bunlar önemli.
***
Konuya geri dönecek olursak,
2- Andrew'in buna rağmen kendini yetiştirmesi
Bilmeyenler için ben sayısal çıkışlı, 11 yaşında programlamaya başlayan, bilgisayar mühendisliğini 3'üncü yılda bırakıp siyaset bilimine geçen, yani mühendislik eğitimi de almış birisiyim. Aynı zamanda tarihi ve politikayı da severim, sözel bir bölümden mezun oldum. Bizim okuldakilerin bildiğinden fazlasını Andrew biliyor. Genel kültür seviyesi MUAZZAM. Sokaklardan geldim diyor ki, gerçekten önemli. Sokak aklı var. Hatta birkaç kez genel kültürünü görünce, elemanın birisi test yapmış ve doğru bilmişti (belki onu da çeviririm). Üstelik "bozulmayan tek gıda" gibi benim bilmediğim birkaç soruyu da bildi. Bu, takdire şayan bir olay.
**
3- Sokaktan gelen meselesi...
Askere gittim, birliğin yazıcısı ve çavuşu oldum. Yaşım da büyük, 2 bayram var 9 günlük tatil. Komutanlar beni seviyor, güveniyor. Derken merkezden bir tane arızalı eleman geldi. Elde dövmeler, kavga ediyor falan ama çocuğu sevdim Allah var. Herkesle arızası var, birkaç kez çocuğun götünü de kurtardım (kavga mavga meselesi). Sonra bir olay oldu, çocuğu komutanlar aldı. Kavga ettiği çocuklar vardı, söylese, elemanları yakar. İşi kıvırdı. Geldi. Ben araya girdim, olayı toparladık. Sonra dedim ki "aferin ötmedin". Abi bu ne ki bizi polisler sorguya çekiyor diyordu. Başka işleri de var, anlatmayayım. Çocuk 21-22 yaşındaydı, kırık da bir tip. Bela, serserilik de var, çete işleri de. Çocuk harbi eleman.
Derken bir tane eleman geldi, ben gitmeden 1 ay kala... Üniversite mezunu (yazıcılığı kitleyeceğim için memnundum). Herif tam bir sümsük çıktı yahu. Komutna höt dese korkuyor, sokağı ve hayatı tanımıyor.
Aynı şekilde kick boks yaptım. İstanbul'da bağcılar, esenlerden gelen elemanları da biliyorum, şu an Ankara'da gittiğim yer de Keçiören semti. Buralar biraz sorunlu ilçeler. Gelen çocuklara bakıyorum, hayatın içinde yetişmişler. Haklarını yedirmezler, uyanıklar. 15-17-20 yaşlar civarındaki çocuklar. Ben bu çocukları daha çok seviyorum. Başakşehir'de sosyete prensesler vardı, "aman burnuma vurma abi", "ay dudağım patladı"... Böyle olmaz ya.. Sokaktan gelen çocuklar, hayatı biliyor. Harbi elemanlar.
***
4- Verilerin çarpıtılması
60-70 yıl önce olsaydı, şu an doktorlar bize "sigaranın ne kadar yararlı" olduğunu söyleyecekti. Geçtiğimiz 30-40 yılda da sütün mideye kötü olduğu, sonra değiştirilip iyi geldiğini (ülser vs) söyleyen araştırmalar da var...
Bizzat bildiğim araştırmalar var mesela, üniversitede araştırma yapılmış ama üniversiteye katkı sağlayan "destekler", bu araştırmanın sonucunda daha iyi ürün/hizmet satabiliyor. Bu yüzden verilere pek güvenmemek, doğru yorumlamak gerek. Elbette 2+2=4 fakat birçok teorem o kadar değişiyor ki... Her şeye %100 şekilde inanmayın.
***
5- Yasal mevzu
Maalesef buralarda anlatamam. Niceleri anlattı bir şey değişmedi, ben anlatsam hiçbir şey değişmez. Ancak mahkemede kararların nasıl çıktığını bizzat biliyorum. Şöyle anlatayım, çok sağlam bir avukatla görüştük, sonra biraz fırıldak olduğu için iş yapmadık ama bir davamız var, paramızı alamıyoruz. Elemanlar açığı bulmuş 4-5 yıl uğraştırıyor, sonra kararlara itiraz falan derken 5 yıl geciktiriyor. Faiziyle bile verse, 5 yıl sonra çerez parası. Neyse avukata gittik, dedi ki bilirkişilerle iletişim kurarız falan dedi (yol yapıyor). Anladım, dedim ki abicim bak biz haklıyız, ben rüşvet ıvır zıvır şeylere gelemem. Ben sadece haklı olduğum davada haklılığımı ispatlamak istiyorum, rüşvete gerek yok. Aklıma kazınan bir söz söyledi, "esas haklı olduğun davada böyle yapman gerek"... Düşününce, maalesef Türkiye dediğiniz bu arkadaşlar. Bu elemanla çalışmadık, yine rüşvet vs işlerine girmedik. Ben haklılığıma inanıyorum, er ya da geç para gelecek, olaylar çözülecek ANCAK Türkiye bu... Yargı bambaşka mevzu...
Türkiye, Romanya, Amerika falan fark etmiyor; eğer çok önemli bir mevzu ise, toplumu ilgilendiriyorsa, öyle hakimin muazzam vizyonuna falan kalmaz o iş. İstenilen karar çıkıncaya kadar da sürekli hakimler falan değişir. Benim yargıya, adalete saygım da yok güvenim de.
14
views
Rico Verhoeven'den Kick Boksçular İçin Ağırlık Antrenman Kılavuzu
Rica Verhoeven, efsanevi ve çok sevdiğim kick boksçulardan (Aralık ayında inşallah Bahram Recepzade, Rico'ya karşı iyi bir mücadeleyle efsaneyi devirecek, kaçırmayın). Kick boksçular (boksörler için de olur) için güzel bir antrenman. Dövüşçüler 4 set, 12 tekrar yapabilir, kas gelişimi olur, kütle artar ama dövüşte ne kadar yararlı olacak? Elbette yararlı olur ama atletik bir program gerek.
Ronaldo, Federer, Bivol vb birçok sporcuya baktığınızda (ki youtube'da İSİM training azında çıkar), burada farklı bir program görürsünüz. Bilinen vücut geliştirme hareketlerini yapmaz. Bize gereken farklı yöntemdir. İp atlama ile kalflar ve kondisyon, HİİT denilen kısa süreçli patlayıcı koşu vb hareketleri ve Rico'nun da bahsettiği hareketler... Bunlara ek olarak sağlık topunu duvara fırlatma, sıçrayışlar, adımlamalar (merdiven denilen ipli hareketler) vb bir sürü şey gerek.
Türkiye'de ne yazık ki gençler internetten çok bu hareketlere çok kolay ulaşamıyor. Belki önümüzdeki günlerde bunları derlerim ve çeviri yaparım. Alex Pereira'nın endi kanalında teknikleri anlattığı videolardan kısa kısa instagram için ekleyeceğim (Youtube shorts'a da "belki" eklerim).
243
views
Erkek Olmak Her Zaman B*ktandı - Andrew Tate Türkçe Altyazı
Şaşırdım çünkü Elçi'de ve arkadaş grubunda bahsettiğim şeyi, bahsettiğim şekilde söylemiş. günümüzde herkes "niye bu dönemde doğduk, çok zor" falan diyor. Özellikle politik olarak. Ben de her zaman insanlığın ulaştığı en rahat, en iyi seviyede olduğumuzu ve rahatlığın, insanların götüne battığını söylüyorum. En çok izlenen dizilerde de görürsünüz, "kaos" gerek... Kız arkadaşlarınıza, eşinize "duygusal roller coaster" yaşatmanız gerek. Sıradanlık, rahatlık, sabitlik sıkıcı oluyor; toplum, kadınsılaşan erkekler ve kadınlar sıkılıyor.
Erkekler ise her şeyin ne kadar zor olduğundan bahsediyor. Evet erkek olmak zor. Değersiz doğarsın. Değer kazanmaya çalışırsın. Kadınlar ise sırf kadın oldukları için değerlidir. Dombili bir kadın olsalar dahi, sırf kadın oldukları için instagram'da onlarca mesaj alıyorken; erkekler spor yapması, tarz olması, para kazanması, kendi hayatını oturtması gerek. Kadınlar değerli oldukları için, değerlerini koruması gerek ama onlarca erkekle birlikte olarak değerlerini bitiriyorlar. 20'li yaşlarında gelen ilgiye aldanıyor, gününü gün ediyor 30'dan sonra gerçekler suratlarına çarptığında ise "adam gibi adam yok, beni taşıyamıyorlar" diyor. Kimse sana erkekle mücadele et, erkekleş demedi.
Şimdi de erkeklere gelelim...
Hayat zor diyor!
TÜM EVRENİ VE YAŞAMI TEK BİR BEDENLE DENEYİMLİYORSUNUZ! Ömrünüz boyunca bir sürü eşiniz, çocuğunuz, arabanız, eviniz, telefonunuz, giysiniz falan olabilir ancak bir tek bedeniniz var! SADECE BİR TANE. Şu an paranız olmadığı için lüks yerlerde dolaşamıyor, Ferrari ile kız tavlayamıyor olabilirsiniz. Peki bedenine boktan abur cuburlar sokmanın, bedenini zehirlemenin nedeni nedir?
Abur cubur, ilaçlı, kötü yiyecekler ile kendini zehirleyip şişiriyorsun!
P*rno ve mastrbasyon ile sosyal medya ile beynini dopamin bombardımanına tutuyorsun.
Uyuşuk, dikkatsiz, unutkan hale geldin, hala saatlerce p*rno izliyorsun.
Elinde olan ve düzeltebileceğin tek şey beden. Bunu düzeltmekten, götünü kaldırıp spor salonuna gitmekten ACİZSSİN. "Motivasyonum yok, zamanım yok, bıdı bıdı bıdı bıdı…". Putin Rusya'yı yönetiyor, her sabah spor yapıyor. Tanıdığım onlarca insan adını medyadan duyduğunuz şirketlerin sahibi ve yediklerine, içtiklerine dikkat ediyor; sabah spor yapıyor, işe gidip toplantılar yapıyor, akşam eve gelip ailesiyle ilgileniyor.
"ZAMANIM YOK" öyle mi? 3 saat televizyon izlemek, 5 saat sosyal medyada takılmak, saatlerce p*rno izleyip asılmak için zamanın var ama haftada 3-4 gün spor yapacak zamanın yok! Kaybetmeye mahkûmsun.
Dün GATA'daydım. Hastalara bakıyorum, 3'te 2'si cehaletten orada. Milyar dolarlık ilaç parası yurt dışına akıyor. SGK, senin benim vergim... Sigara içiyor, alkol içiyor, abur cubur yiyor, spor yapmıyor... Bedeni umurunda değil ve bu adamın hayat boyunca verdiği SGK parası, 5-10 yıllık ilacını ancak karşılarken yıllardır MR, tomografi, kalp ameliyatı, o şu bu... Senin benim vergimden gidiyor. Ben spor yaptığım, sağlıklı beslendiğim için devlet tarafından cezalandırılmış oluyorum.
Yediklerinize, içtiklerinize bakın. Tam anlamıyla rezalet. Şeker beyin için uyuşturucu. Diyabet hastası olacaksınız, obezleştiriyor. Fast food, iğrenç yağlar ve rezalet... Cips ıvır zıvır yine diyabet, kalp hastalığı, damar tıkanıklığı... Her şeye neden. Ufacık çocuğu Xray'den geçirmeyen aile, günde 4 saat elinde tablet, telefon veriyor. Çocuğu sigara, içki içmesin diyen aile ufacık çocuğa "yararlı" diye meyveli yoğurt veriyor ve en çok tüketilenlerin 100 gramında (ki 1 tanesi 120 gram civarında), yaklaşık 12-14 gram şeker oluyor. Küp şeker 3-4 gram derseniz, ufacık meyveli yoğurtta 3-4 tane kesme şeker olduğunu anlarsınız.
Kek, bisküvi, meyveli yoğurt, gazoz falan derken gün içerisinde çocuğa 30-50 civarında kesme şeker yedirmiş oluyorsunuz. Bu çocuğun dişleri nasıl çürümesin? Bu çocuk nasıl diyabet hastası olmasın? CEHALET!!!
Bütün evreni bedeninizle görüyor, duyuyor, hissediyor, anlıyor, dolaşıyorsunuz... Peki tek bedeniniz varken ve bütün hayatı, evreni bununla deneyimlerken neden bedenine iyi bakmıyorsun? Oturup bunu düşün.
Bahane bahane bahane… Para kazanılır, başarı yakalanır. Fakat haftada 3 saat spor yapmayan adam bunları yapamaz. Spordan kastım da ağırlığı indirip kaldırmak değil. Yürüyün, koşun, yüzün, dövüşün. Şu nabzınızı hareketlendirin. Vücut geliştirme, kardiyo yapmadığınız sürece sadece erkeğin makyajıdır. Sağlıklıyım illüzyonuna kapılıyorsunuz, tıpkı kaslı olduğunuz için dövüşebileceğiniz illüzyonuna kapıldığınız gibi.
Sağlıklı görünmeyin, sağlıklı olun!
495
views
3
comments
Boks Eldiveni İncelemesi Cyclone, Adidas, Reyes
Hepsini denemedim, bilmem. 3 eldivenim var, bunlar hakkındaki görüşlerimi ve eldiven bakımı konusunda da anlatayım dedim. Elçi grubunda sıkça soruluyordu. Yine 1-2 kişi sordu, video çekmek en doğrusu olacak.
Eğer video beğenilirse, Abdülkadir Hocaya rica ederiz, AntiFight eldivenlerine de bakarız.
Cyclone Pro speed 2
Adidas Adih25 Gybrid25,
Cleto Reyes de, üstüne ne baskı koyarsan gider (anladınız onu) ama gerçek deri, işçilik de güzel, Pakistan'dan gelme.
298
views
Andrew Tate'in Yayınlanmayan Belgeselinden Kesit -2015
Bu videoya özellikle dikkat edin. Yayınlanmayan "Hard Hand" belgeselinden. Andrew Tate'in fikrleri de herkes gibi zamanla değişecektir. Özellikle çocuklarla ilgili olan bölümler... Fakat dikkatinizi başka bir şeye çekeceğim. Andrew Tate, ünlü olmayı kafasına koymuş. Yıllar öncesinde koymuş. İngiliz BBG'sine giriyor (Biri Bizi Gözetliyor, Big Brother). Orada kaos çıkartıyor, amaç bu. Elemanlar seni döveriz falan diyor. Yapım ekibi kenara çekip diyor ki, "sana vursalar da sen vurma". Çünkü adam dünya şampiyonu kick boksçu. Eğer karşılık verirse, hepsinin haşadı çıkar. Bakıyorlar yine toparlanamaz, atıyorlar. Ancak planı var, en başından beri ve bunu uyguluyor.
Bir bakıyorsunuz, kick boksçuların bir araya geldiği turnavada, takımların lideri kadınlar. Bir bakıyorsunuz kick boks belgeseli çekilmiş. Tate Confidential'ın ilk başı "Hateful Tate" vloglarıdır. Bence bu vloglar, sonrasında Tate Confidential'ın özellikle ilk 100 bölümü on numara. Sonra işte ün geliyor, Real World'e yönlendirme, Matrix ile savaş, vs vs... Haliyle profesyonelleşiyor.
Ancak zengin ve ünlü birinin, zengin ve ünlü yaşamını taklit etmeyin! Daha da yoksullaşırsınız. Öncesinde ne yapmış ona bakacaksınız. Nasıl zengin olmuş, nasıl ünlü olmuş... Andrew'e baktığınızda sürekli çalışıyor. Benim bildiğim 5-6 projesi var. Ünlü olmamış. Ses getirse de ünlü değil. Ancak bunlardan öğrendiği her şeyi son 3-5 yıldır kullanıyor. Bu önemli, bunu anlamanızı istiyorum.
Andrew Tate gibi olmaya çalışmayın, ya da başka biri gibi... Andrew Tate'ten ve diğer başarılı insanlardan ders alın, yaptıklarını anlayın, düşünce tarzlarını öğrenin, disiplinlerini ve olumlu yanlarını kendinize uyarlayın.
Andrew'in anlattığı şeyler temel iş dünyası ve başarıya giden yolda doğru şeylerdir. Bunları özümsemeye çalışın. Onun gibi olmak, öyle davranmak, öyle düşünmek, yaptıklarını yapmak zorunda değilsiniz. Bunları yapsanız da başarılı olamadığınız gibi kendi benliğinizi yitirirsiniz. Benim Andrew'i paylaşma nedenim, siyaset bilimi mezunu olarak mevcut sistemdeki sorunları görüyordum ve politikacıların anlatamadığı doğrulukla anlatıyor. Bazı konularda etkilendim, bazı konularda değiştim, bazı konularda da Andrew benim düşündüğüm noktaya geldi (kadın ve yetenek meselesi gibi). Fakat Putin, Steve Jobs, Andrew Tate, Cengiz Han, Fatih Sultan Mehmet, Atatürk, Machiavelli, Howard Schultz gibi nice tarihi ve iş insanı hayatıma katkı sağladı.
Bunlar arasında spor söylemleri sert (ki dikkat çekmek için böyle yapıyor) olsa da; spor, para, çevre, disiplin, maskülen anlayış vb anlamda en iyi örnek Andrew Tate'tir. Başlangıç kiti. Fakat bunun üzerine genel kültür, tarih ve nicesini öğrenmeniz gerek. Size önerim Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, İslâm ve dinler tarihi ile insanlık tarihi (dini inancınızın önemi yok) Fransız devrimi, Roma İmparatorluğu, Cengiz Han ve Moğollar dönemini, teknolojinin ve bilimin gelişimi ve bilimsel düşünce sistemlerini (büyük ölçüde radikal Marksist anlayış baskın ama kendinizi geliştirirsiniz) öğrenmeniz doğru olacaktır. Bir müzik aleti öğrenmeye çalışın. Spor, sanat, bilim alanlarında gelişmeniz şart. Yapacak çok şey var ancak masturbasyon ve p*rno bağımlısı, obez (ya da sıska), bilgisayar oyunları ve anaakım medyadaki saçmalıklara kendini kaptırmış bir genci nasıl toparlarsın? Üzgünüm ama tarihi kişiliklerle değil.. Bu alanlarda bilgili olanlara bakın. Maskülen anlayıştan uzaklar. Red Pill açısından bahsetmiyorum, günümüz babaları, erkeklikten ve babalıktan da uzak! Burada önemli olan iyi aile kurmak, iyi çocuklar yetiştirebilmek; çevresinin olması, 50 yaşında da spor yapmaya devam etmesi, yediğine içtiğine dikkat etmesi, sağlam kafa dengi arkadaşlarının olması....
Öyle İstanbul'u yönetmeye seçilen adamın "hanımcılık kazanacak ekü ekü" diye dolaşmaması mesela... Herkes böyle olamaz. Tamam, fakat ben herkese ulaşmak istemiyorum. Değişme açık gençlerin, biran önce, 10-12 yaşında, 15 yaşında değişime başlaması ve 30'lu yaşlara geldiğinde sağlam bir irade, disiplin, sağlıklı ve dengeli beslenme, güzel bir çevre, maddi özgürlüğünü sağlayacak kadar kazanca ulaşmasını istiyorum. Bilimsel düşünen, insanlarla televizyonda tartışan adamlar var... Eşlerine söylenen şeyleri sindiriyor... Bu adamlar Cengiz Han'ın dünyasında yaşayamazdı. Bundan 500 yıl önce, benim karşımda şansları yoktu. Şimdi modern hayatın sunduğu özgürlük ile gevşediler... Bize sıkı erkekler gerek. Dövüşebilen, silah kullanmayı bilen, ailesini koruyabilecek, sağlam çevresi olan, 3-4 vatandaşlığı olan, ağı geniş, maskülen anlayışa sahip sağlam erkekler... ERKEKLER!
Bunun ilk adımını en iyi anlatacak ve yönlendirecek adam da Andrew Tate… "Ama webcam işi, ama Real World pazarlıyor bıdı bıdı…". Ben 16 yaşında isteyip, yüzdüğüm için (madalyalarım var) ailemin "ne işin var bir şey olur" dediği kick boksa, Andrew Tate saysinde 33 yaşında başladım. Belki size daha erken ulaşırım ve 13-15 yaşında başlatırım. Birileri bana anlatmadı, benim dönemimde yoktu; aileden de düzgün bilinçli insanlar yoktu... Belki Andrew'i çevirdiğim için siz hayatınızda düzen ve disiplin sağlarsınız, 30'lu yaşlara kadar acı çekseniz de 30'lu yaşlar ve sonrasında stabil bir hayat sağlarsınız...
Etrafımdaki herkes, ailem, arkadaşlar, kız arkadaşım... Herkes zamanımı bunları çevirmeye ayırmamamı söylüyor. Yoğunum da... Bir sürü iş de ters gidiyor. Belki haklılar, kazandığım tek kuruş yok. Fakat olur ya, içinizden birkaçınızın hayatını değiştirecek kıvılcımı başlatırım? Olur ya herkes zenginleştiğinde, bir araya geldiğimizde, birlikte iş yaptığımızda, sparring yaptığımızda; GTA oynayıp, günde 3 saat porno izlemek yerine spor, iş vs ile uğraşmanıza ufak bir katkım olmuştur... Bana yetiyor. Çünkü ben bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Düşünmüyorum, inanıyorum, inanmak istiyorum.
Fakat 3 yıldır boş boş motivasyon videosu izleyip hiç değilse son 12-15 ayda spor yapmamış, yediğine içtiğine dikkat etmeyen, girişimde bulunmayan insanlar iseniz; demek ki etrafımdakiler haklı... Belki de çevirileri ve uğraşı durdurup, tamamen kendi hayatıma dönüp, bencilleşmem gerekiyor...
757
views
1
comment
Emergency Meeting - Andrew Tate ve Tristan Davayı Açıklıyorlar
Öncelikle gençler açıklamayı mutlaka okuyun,
7,5 yıllık bilgisayarım (hala günümüzdeki çoğundan iyi) artık perte çıkmaya başladığından (kasa ve klavye); iş bilgisayarını kullanmaya başladım ancak 8 gb bellek ile, 30 dakikalık videoyu çevirirken 3-4 kez kapattım, dondu, bekledim... Tam olarak delirtti. bunu bilmeniz gerek.
Ayrıca video için ciddi emek verdim, bugün yetiştireyim dedim, 6-7 saat harcadım, sparringe gittim geldim, şu an saat 1, render yeni bitti, sıkıştırıp yükleyeceğim, 2'ye kadar falan sürecek. Beğeni ve desteklerinizi esirgemeyin; instagram'dan Emre Çetin İzleti ve Telegram'dan "Andrew Tate Türkiye" ve Rumble'da Emre Çetin.. Buralara gelin. Youtube düzenli olarak videoları siliyor, Rumble'da devam edeceğim.
İkinci olarak anlayamadım ve bana göre "70 iq'lu kahve dayısından" öte olmayan şekilde "Andrew reklam için yaptı" diyenler var. bir değil iki değil; instagram, youtube ve her yerde. Andrew'i sevmeyebilir, aynı fikirde olmayabilirsiniz. Hatta komplo teorilerinizi de dinlerim ancak mantığa oturtmak ve bir şeyleri göstermek zorundasınız. Daddy tişörtü yüzünden 15 milyon dolarına çöktürdüğü, içeri alınıp son anda 30 günlük hapisten yırttığını ve böyle reklam yaptığını düşünenler var. Reklam ise, Daddy'e bakıyorum, hapse girmeden öncekiyle arasında çok az fark var.
Üstelik haberlere bakıyorum; haberlerin başlığında sürekli "insan kaçakçısı, tec*avüzcü" hatta Türkiye'deki satılık sol medyasından bir tanesi "çocuk istismarcısı" yazmış ki davada böyle bir şey yok, insan kaçakçılığında anlattıkları üzere tanıştığı kızı dahil etmişler. Radikal ol, her yerde koordineli. En az radikal sağ kadar tehlikeli, daha tehlikeli çünkü organizeler.
Yani bu gazete vs'de defalarca kötü reklam yapılıyor. Tanıyanlar belki bilir ama ortalama halk tamamen kötü olarak biliyor. Eşim dostum dahil. Haliyle tanınması ve şöhreti, kitleler tarafından adının karalanmasından sonra yıllarca düzelmeyecek. Emin olun böyle bir "şöhreti(!)" istemezsiniz.
Dolayısıyla neresinden tutarsan tut, bu söylemleri tişörtten yola çıkıp söyleyen adamlar gerçeklerden ve mantıktan kopuk olduğu gibi; dava ve süreçleri de bilmiyor. Ekşi Sözlük'te FETÖ'nün, askeri okulda çocukları nasıl bezdirdiğini anlatan yazı var, bulup okuyun. Askerde de devlet içinde de resmî yollarla nasıl bezdirmeye çalıştıklarını ve rüşvet vermezseniz işinizi (onay vermeleri gereken iş) nasıl baltalayıp, başkasının saçma sapan işini nasıl geçirdiklerini de biliyorum.
Yani böyle bir söylemde bulunan adam, ne Türkiye'yi, ne yargıyı, ne olayları bilmiyor demektir. Algısı, mantığı, analiz yetisi yok demektir. "Popülerliği düştüğü için kendi yaptırdı" diyen arkadaş, "dönyayı beş böyük ayile yönediyoğ yeğenim, Amarika depremi uydudan attı" diyen dayılardan farkı yok. Bu insanlarla tartışmak, konuşmak bile gereksiz, IQ'nuzu düşürür.
***
1- Cinsel taciz suçlamaları...
Dikkat edin, büyük, güçlü ve sistemin dışındaki her erkek bunlarla suçlandı. Trump, Andrew Tate ya da Türkiye'de isimler..
2- İptal ve hapis...
İnsanların hesapları kapandı. Benim Tiktok'u kapattılar, Youtube'dan düzenli olarak videoları siliyorlar. Davaları çok iyi bilirsiniz, Ergenekon ve Balyoz gibi sahte davalarla suçsuz insanları yıllarca içeride tuttular ve suçsuzlukları anlaşıldı ancak bu süreçte medya ve süreci cezalandırıcı olarak kullandılar ve arkadşaları, dostları, çevresi bu insanlara sırtını döndü. Süreç aynı!
Bana dava açtıklarında, etrafımdaki insanların istisnasız hepsi, "dürüstsün, süper, doğruları söyle" demedi! Tam tersine; boş ver, güçlüler, her yerdeler, her şey ellerinde, başını yakacaksın, yazma, sana mı kaldı ülkeyi kurtarmak tarzında söylemlerde bulundular.
3- Kadınların erkeği tepelemesi...
Daha önce bir gönderiye yaptığım yorumla cevap vereyim, 2 asansör geliyor birinde kadın diğerinde köpekli dövmeli, serseri var. Erkeğin biri serseriyi seçiyor. Eleman anlamamış. Şunu yazdım:
asansöre binersin, delidir, iftira atar, kanıtlayamazsın, kadının beyanı esas alınır. Patlarsın. Akıllı ve güzeldir, aşık olursun, kadınlar hipergamiktir, üst seviyede değilsen birlikte olamazsın, üzülürsün. Para, çevre, özgüven, vücudun vardır elde edersin; gel giti, duygusal boşluğu, kavga isteği, dengesizliği bitmez çıldırırsın. Ayrılmaya kalkarsan, modern yasalar erkeği ezer; çocuğu da alır, uzun soluklu nafakayı da… Hep mağdurlardır, narsistlerdir… Yasalara, yaşananlara ve modernizm adı altında erkek ve kadın rollerini değiştirip, koydukları saçma sapan kanunlara bakınca anlaşılmayacak bir şey yok…
İşin özü bu, erkekleri kadınlarla cezalandırma!
4- Tate Pledge
Ara ara telegram'dan paylaşıyorum (Andrew Tate Türkiye), Afrika'da ve bir çok yerde çocuklara, insanlara yemek götürüyor. Depremde Türkiye'ye de yardım etmişti.
5- Mahkemedeki algı
Gördüğünüz gibi "diploması olmaması" vb gibi saçmalıklarla sistemin bir parçası olmaması, üniversite yoksa parayı ancak suçla kazanmıştır algısı var. Be a. koduğum, sen DİİCOT'sun, üniversite mezunusun, yargıç üniversite mezunu, avukat üniversite mezunu... Kaçınız Ferrari'ye biniyor? Önemli değil, mevzu zaten sistemi körü körüne savunmak. Çünkü bu Diicot tarzı elemanlar ancak bu sistemde var. Bizde de böyle. Partisi, belediyesi, iktidarı fark etmez; bir sistem kurup, yozlaştırıp, sistemi ölesiye savunuyorlar. Çünkü ancak bu kokuşmuş düzende adam yerine konurlar. Dolayısıyla Matrix'teki gibi sistemin 1 numaralı savunucuları oluyorlar.
6- Yargı ve yozlaşma
Romanya'da bile, hatta en çok yozlaşan ülkelerde bile ara ara sağlam hakimlere gelirsiniz. Savcılar temelde devletin avukatıdır ve çoğu siyasi davranabilir. Türkiye'de de yargının durumunu biliyorum, içeriden nasıl işlerin hallolduğunu biliyorum. Yazmayacağım ama biliyorum. Fakat böyle sistemlerde bile, işlerini yapan, onurlu, şerefli insanlar var. İşte bunlar fark yaratıyor.
7- Real World ve Daddy… Bİlmeyenler için.
Daddy, kripto para, token. Real World ise Andrew'in eskiden huster University dediği, özünde üniversite işe yaramaz dediğinde birileri ama bilgiyi nereden alacağız dediği içn kurduğu eğitim ve topluluk platformu.
Bu platformun tokenini çıkartacak. 200 bin küsür öğrenci var, ayda 49 dolardan aylık 13-15 milyon dolar geliyor. Bu parayı, tokeni olanlar arasında bölecek. Geliri bölecek yani. Bunun için 1- Daddy tokenin olacak, 2- (sanıyorum) Real World içindeki bazı görev ve sorumluluklarla güç parametresi var, bunu arttıracaksın. Özünde aktif olacaksın. Daha sonra The Real World, TRW tokeni çıkınca da, Daddy miktarı ve bu güç puanına göre dağıtım olacak anladığım kadarıyla. İşin özü bu.
***
Video için emek verdim. Beğeniyi esirgemeyin.
643
views
1
comment
Matrix Gerçek (Andrew'in Evi Bir Kez Daha Basıldı) - Andrew Tate
Yıllardır delil yok, kurban yok; kurban olarak gösterilenlerin birisi İngiltere'de yalan beyandan 2,5 yıl içeriye girdi, diğer 3 tanesi de ABD'deki mahkemede suçlamada bulunurken yalan söyledikleri ve bunu bildikleri şeklinde raporlandı.
3 gün önce İsrail ile ilgili yayın yapıldı. Temmuz ayında "İsrail beni satın almaya çalıştı, reddettim" diye tweet atmıştı. Yayında da İsrail'in toplu katliam yaptığı gibi nice gerçekleri anlattı. Sonuç?
3 gün sonra tekrar evi basıldı. Ne bulacaklar? Zaten daha önce de basıldı; bilgisayar, araba, saat koleksiyonları yağmalandı (evet polisler yağmalamış), ve hiçbir şey bulamadılar. Şimdi ne olacak acaba? Göreceğiz.
Eğer suçu varsa, hapse atın. Yoksa niye uğraşıyorsunuz? "Ben kurban, mağdur değilim" diyen kadına bile mahkeme "hayır farkında değilsin, mağdursun" diyor.
Matrix bu arkadaşlar... Telegram kanalında (Andrew Tate Türkiye) gösterdim; küresel radikal solun Türkiye'deki temsilcisi gazetelerin başlığında da tekrar "tec*avüz, süby-ancı, insan kaçakçısı" gibi sözcükler kullanılarak (ki hepsi radikal sol gazeteler!) haber verilmiş.
Olay bu... Türkiye'de de görmüşsünüzdür; Ergenekon, Balyoz, FETÖ derken, suçsuz olanlar da yıllarca içeride çürüdü.. İçeri atıyorlar, suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyorsun. Fakat medyada hakkında çıkan haberler ve atılan iftiralar nedeniyle yakınların sırt çeviriyor, bir sürü sorun yaşıyorsun.... Sonra? 3-4 yıl yattıktan sonra suçsuz olsan ne yazar?
Üstelik cinsel suçlar en kötüsü. Böyle bir karalama sonucunda da daha kötü şeyler başına geliyor. İftira ve soruşturmanın ilk gününden itibaren herkes sana sırt çevirecek. Medya defalarca tekrarlayacak, insanlar inanacak... Sonra? İşte sürüdürmece devam... Tanıdıklarına gidip "itiraf et" diye para, ün, olmazsa tehdit ile hakkında yapay iddianame oluşturmaya çalışıyorlar. Hapse giriyorsun, çıkıyorsun, sabahın kötünde evin baskına uğruyor, evden çıkamıyorsun, sonra şehirde takılabilirsin diyorlar, sonra "ülkede gez bari ama imza at"... Sonra tekrar polis baskını... Savcı "ülke dışına çıkabilir" diyor, itiraz ediliyor. Erteleniyor. Tam hevesleniyorsun, ardından tekrar polis baskını ve iddia...
Kurban? Yok.
Delil? Yok
Mahkemede adil şekilde yargılanma? Kurban ve delilsiz hangi yargılama?
Sonuç?
Usandırmaya çalışıyorlar, uğraşıyorlar...
Şimdi kendinize şunu sorun; eğer çevresi olmasa, zengin olmasa, ünü olmasa ne olurdu? Belki bu olaylar başına gelmezdi ancak ya benzer şeyler gelseydi? Yargı budur. Polis, yargı, güvendiğiniz devlet sistemi sizi kurtaramaz. Güçlü, zengin olmak ve çevre kurmak ZORUNDASINIZ! Başka türlü kurtulamazsınız.
Dilan Polat olayına baksanız bile yeter.. Bugün tweet attığı için içeride yıllarca yatıyorlar değil mi? Şimdi Dilan Polat serbest bırakıldı, 400 bin kişi takip etmiş 1 günde. Yarın büyük markalar reklam da verir. Peki ünün, paran, çevren yoksa??? Güzel söz var, çok severim:
Adalet örümcek ağı gibidir. Küçükler yakalanırken, büyükler deler geçer...
Delip geçme konusu, özellikle küresel çetenin istediklerine karşı konuştuğunda şüpheli hale gelir. Uğraşırlar. Ancak güçsüz olup ezilmek yerine, güçlü olup direnmek ZORUNDASINIZ!
346
views
1
comment
Andrew Tate War Room Etkinliği - Türkçe
Erkekler olarak bireysel başarılar bizi efsane yapmaz. Eğer Fatih Sultan Mehmet, Emir Timur, Cengiz Han, Atatürk, gibi insanların "sadece kendi başarısı" olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. En basitinden gelmiş geçmiş en büyük komutan, Cengiz Han'ın sağ kolu Subutay'ı (Sübedei) bilmiyorsunuz demektir. Emre Çetin İzleti blogunda (blogspot.com), yazdığım ilk yazı idi.
Konuya dönersek; Fatih'i hocaları (Molla Gürhani vs), hekimleri, Ali Kuşçu gibi nice insanları bilmemek demek. Ya da Atatürk dönemindeki Osmanlı subaylarını, (başta İsmet İnönü'yü) bilmiyorsunuz demektir. Evet büyük liderler vizyon verir, bir amaç etrafında birleştirir, grubu tutar; fakat HERKES BÜTÜNÜN PARÇASIDIR! Lider ise o hareketin yüzüdür, markasıdır.
Bir erkek olarak ne yaparsanız yapın; arkadaş ortamına, çevreye, dinleyip akıl alacağınız sağlam kişilere, bir gruba ihtiyacınız olacaktır. Erkeği erkek yapan budur. Birlikte hareket, aidiyet...
War Room yani Savaş Odası etkinliğinde görebileceğiniz üzere bolca kan, ter, göz yaşı ve sonrasında gelen beslenme, eğlence ve bol bol birlikte kazanılacak başarılar, önemli teknikler mevcut.
Çevirilere başladığımda gençlerin çoğu, "abi çevrem yok" dediği için Telegram'da Elçi grubunu açmış; 1.500 kişiye yakın grubu eleye eleye 500'lere kadar indirmiştik. Aktif olmayanlar, uyum sağlamayanlar gönderildi. Yine de insanlar emek verip önemli bilgi verdiğinde cevabı geçtim, ifade dahi bırakmaya üşendikleri gibi; grup içinde dolandırıcı tipler olabileceğini, böyle tipler özel mesajla program, ders satmak ya da bir şeyler istediğinde yöneticilere haber verilmesi gerektiğini söyledim. Bunu da yapmadılar. Grubun parçası olmakta zorlandılar. Ben de kapattım. Kapandıktan sonra "yazmıyordum ama takip ediyordum, kötü oldu" diyen epey insan oldu.
İşte bir gruba giriyorsanız, öyle ya da böyle parçasısınız. Üstelik ÜCRETSİZ! Çeşitli alanlarda deneyimli insanlar var. Çekindiğiniz için cevap yazmıyorsanız, çekinmeyi yenmek için soru soracaksınız. Bilmediğiniz için cevap yazmıyorsanız, öğrenmek için soru soracaksınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız; emek verip, paylaşılan içerik ve yazılan yazılara fikrinizi beyan edecek emojiler bırakacaksınız. Olması gereken buydu. Elbette denemeydi. Benzer bir grup Türkiye'de var mıydı bilemiyorum ancak farklı gruptu.
Elçi ruhu asla ölmez.
Elçi'den çekirdek kadro çıktı. Kendini geliştirenler var, ciddi yatırım yapanlar var. Dövüşe başlayanlar var, spora başlayanlar var. Çekirdek kadro hâlâ devam ediyor. Ara ara yazdığımız yazılar, Telegram'dan verdiğim ödevler, bu çekirdek grupta değerlendiriliyor. Buradan sınırlı şekilde alımlar yapılıyor. Amaç sağlam kitleyi yavaş yavaş oturtmak.
Peki sonra?
Türkiye'de seminer verebilirler. Maskülenite anlatabilirler. Fakat farklı alanlarda girişimler yapan, birlikte dövüşen kaç kişi var? Elçi'den beni tanıyan ve spor salonuna başlayan arkadaşla, Ankara'ya taşındıktan sonra birlikte aynı salonda devam ediyoruz.
Amacım değişmedi.
Elçi büyüyecek, hepinize ulaşacak.
Fakat ücretsizin değerini, insanların anlamadığını gördüm.
Ücretli olacak.
Normal hayata geçirilecek.
Birlikte dövüşeceğiz.
Birlikte poligonda silah sıkacağız.
Birlikte eğitimler alacağız.
Birlikte yiyeceğiz,
Birlikte uyuyacağız.
Birlikte kampa gireceğiz.
Birlikte dil öğreneceğiz,
Birlikte girişimlerde bulunacağız.
Birlikte güçleneceğiz, birlikte büyüyeceğiz.
Her şey oturduğunda, Türkiye'de etki gücü olan bir grup olacağız.
Fakat her seferinde bir adım.
Öncelikli adımlarımız, Elçi'nin çekirdek kadrosunu kurmak. Uğraşıyoruz.
Adım belli, yaşadığım yer belli,
Yüzüm belli, kim olduğum belli.
Diğerlerinin aksine anonim bir profilden söz vermiyorum,
Anonim bir profilden insanlara yalanla saçmalıklar satmıyorum,
Önümüzdeki aylarda Elçi'nin çekirdek kadrosundan bazı insanları tanıyacaksınız. Vloglar geliyor.
Ardından yavaş yavaş, seçilerek dahil olacaksınız.
Gelişen,
Gelişmek isteyen,
Mücadeleci ruha sahip herkese kapımız açık.
Elçi ruhu ölmez, farklı projelerle geliyor. Takipte kalın.
557
views
1
comment
EFSANE VİDEO: Kadınların Yeteneksizliği Üzerine - Andrew Tate Türkçe
Konuşmaları anlayabilmek için özellikle birkaç temel şeyi bilmek gerek. Diğer türlü ne dediğini anlamazsın. Ardından irkaç şey söyleyeceğim.
En başında erkeklerin değersiz doğduğu. Tamamen doğru, erkekler değersiz doğar. Kendilerini geliştirmeli, dağa tırmanmalı, toplum için işe yarayan birisi olmalılar ki saygı görsünler. Kadınlar ise zirvede doğar. Aşağıya düşmemek için uğraşmaları gerekir. Rivelino'nun çevirdiğim öğretileri (her yeri dövmelerle kaplanmış, onlarca erkekle birlikte olmuş, sosyal medyada çıplaklığı sergileyen vs) aslında temelde kadınların bu değerlerini koruyamamasının bir nedenidir. Peki neden kadın değerlidir erkek değersizdir? Size hipergami vb şeyleri anlatabilirim ancak hiçbirine girmeden güncel örnekle anlatayım:
15 yaşında bir kız bir de oğlan düşünün. Sosyal medyaya giriyor. Dertleri ne? Yeğeniniz, çocuğunuz, kardeşiniz varsa bilirsiniz; takipçiler, snapchat puanları vs... Hatta Nike ayakkabılar, bilmem ne tişörtler falan. Tamamen lüks, para ve şöhret. Peki 18-19 yaşına geldiklerini düşünelim. Reşit olmuş, bir kızın ilgi çekmesi ne kadar zor olacak? Biraz dans videosu, biraz crop ve açık giysiler ve bam... Binlerce takipçi. Tiktok gibi mecralarda düzenli paylaşımda para dahi kazanır. Hattâ sağlam zemin yoksa, ayak fotoğraflarıyla deli gibi para kazanabilir, nasılsa yüzü görünmüyor!
Gelelim oğlana... Ne yapabilecek? Bir erkeğin ün kazanmasının birkaç yolu var: doğuştan zengin mi? Çoğu değil. Ünlü mü? Kesinlikle değil. Cinsellik hiçbir işe yaramaz... Diyeceksiniz ki "ama kaslı adamlar falan"... Girip gönderilerine bakın, takipçilerin de yazanların da çoğu erkek. Bir gymrat denilen vücut geliştirici kızlara bakın (isimlerini vermeyeceğim) bir de oğlanlara. Takipçilere ve yorumlara bakın. Neyse, erkekler için tek bir şey kalıyor geriye: çılgınlık! Belki komik olup yürüyebilirler. Birkaç kişi var, atletli bir eleman var isim vermeyeyim, çok sağlam mizahı var ama MASKÜLEN değil, erkeksi değil. Spor yok, saçlar biraz sıkıntılı. Sağlam olmasına rağmen durum ortada. Bir de Vine'dan gelen 2 isim var, vücut yapıyorlar vs. Fark burada oluşuyor ama ÜN GEREK! Bunun için komedi belki ama kesinlikle çılgınlık şart... Bu yüzden kışkırtma vb bir sürü saçmalık görüyorsunuz.
Bir kadın, sadece kadın doğduğu için değerlidir.
Bir erkek ise, erkek doğduğu için değersizdir.
Spor yapmalı, çevre yapmalı, para kazanmanın yollarını bulmalı, kendini geliştirmeli...
***
Diğer mevzu, kadınların sürekli olarak kendilerini haklı görmesi. SÜREKLİ... Patron suçlu, müdürü suçlu, arabayla saçma salak kullanır ama belediye suçlu, diğer araç onu sıkıştırmıştır (aslında öyle bir şey yok) o suçlu, eşi otomatik araba almaz vites suçludur... Fakat bir tek kendileri suçlu değil. İşte erkekleri de radikal solcu feministler bu hale getirdi. Baskıladı, saçma sapan bir sistem getirdi. Şimdi kadınların bayıldığı bütün özellikler suçlularda. Asilik, heyecan, eğlenceli olma, maskülenlik, baskınlık vs... Erkekleri evde "kızla eşit olsun" diye bulaşık makinesi boşalttırdınız, kadın işleri yaptırdınız; birisi size sorunca "romantik olsun, anlayışlı olsun, kapı açsın" diye sürekli saçma salak şeyleri vurguladınız ve gördüğünüz ilk dağ ayısına tutuldunuz. Şimdi "adam gibi adam kalmadı", "gerçek erkek yok"... Suçlu? Tabii ki yine erkekler! Asla kadın suçlu değildir. Sizler kardeşlerim, kadınlaşmayın, sorumluluk almayı bilin!
Hatta maskülen erkek olmanın bir numaralı kuralı bana göre sorumluluk almak! Bununla ilgili üniversite videomda (araba söyleşisi) biraz anlattım. Başınıza gelen her şeyin sorumlusu sizsiniz. Bizi kadınlardan ayıran şey bu. Kadınlardan oluşan bir ordu, başında kadın komutan, tamamen kadınlardan oluşmuş bir ülkeyi hayal edebiliyor musunuz? Yenilgi üstüne yenilgi ve hâlâ suçu bir şeylere atıyorlar. Böyle olmayın.
**
Tate konusuna gelecek olursam... Ben küçüklüğümden beri bilim insanlarının, müzisyenlerin etrafındaydım. Dans kulübüne gittim. Birçok şey yaptım ve buralarda bazı kadınlarla tanıştım. Evet Tate haklı, kaçı taş gibi ve yetenekliydi? Tartışılır ama Andrew'in bunu fark etmesi güzel. Çünkü burada yanıldığını düşünüyordum ve ortaya çıkmaya başladı. Yanılmadığı konu, başarılı kadınların kaprisleri, kendilerine bakmamaları, erkeksileşmeleri.
İş yerinde bazı kadınlarla da bunu konuşmuştum. Erkeklerin hobileri ve ilgi alanları var. Benim; Formula 1, gokart, kick boks geçmiş yıllarda okçuluk, dans, kaligrafi, programlama... Bunların yanında Rusça öğrenmeye çalışıyorum 225 gündür, ve aylardır eticaret ile satış pazarlama ve ürünlerimizi yurt dışında yeni nesil pazarlama ile satış için uğraşıyorum. Kadınlara bakıyorum, çoğunun en büyük hobisi örgü. Bu da bir şey ama o kadar! Etrafımda dansçı kızlar var ve atletizm, dans, buz pateni ile uğraşanların etrafında bulunun derim! Fakat başka kızlara bakıyorsun doğru düzgün spor dahi yapmıyorlar. Spor yok, düzgün beslenme yok, yeterince su içmek yok, herhangi hobi yok... İnsanın hobisi olur. Her gün en az 10 video izliyorsam; bunların 3-4 tanesi kick boks / boks, 1-2 tanesi f1, geri kalanları da Andrew ve ticaret ile ilgili olandır. Kızlar? En büyük hobileri makyaj yaparken deve gibi gülüp dedikodu yapan camışları izlemek...
Aklıma gelmeyen bir sürü şey var ancak İkinci Dünya Savaşı'nda kullanılan tanklardaki şanzıman sistemini araştırıyordum, bak 2nci Dünya Savaşı'na ve teknolojisine bayılırım mesela, bu da başka konu. Soğuk Savaş'ta KGB ajanlarının eğitim kitabı var, bunu okudum. Son birkaç yıldır haber, dizi, film izlemek beni sıkıyor. En son bayramda film izledim. Oturup saatlerce Netflix izliyor, yarışma izliyor kadınlar...
Gerçekten sorun. Değerini koruyan kaç kadın var? Spor yapan, hobilerle meşgul olan, yeteneklerini sergileyen, kendine bakan, sevgilisine/eşine bakan? Sağlıklı yemek nedir bunu bilen ve eşine hazırlayabilecek kaç kadın var? "KaDINvE eRKeK EŞittİR, kOCaM bANa yEMeK HAzırLASığĞN".... Tabii...
Feminen kadın, maskülen erkek gitti. Erkeklerle rekabet etmeniz söylendi. Her şeyi yapabileceğiniz vurgulandı. Çocuğu da yaparım, kariyeri de dendi. Daha sonra maskülenleşen kadınlar türedi, iş dünyasına girdi, "biz de başarılıyız" dendi. Sonra? İş dünyasında başarı basamaklarını çıkanları, akademisyenleri, adını medyadan duyduğunuz şirketlerin sahibi kadınları ve önemli STK'ları, organizasyonları kuran kadınları gördüm. MASKÜLENLEŞMİŞLER, neredeyse istisnasız başarısız evlilik yaşamışlar ya da hiç evlenmemişler. Sorsanız sorun tamamen adamdır, kaynanadır değil mi?
Senin yanında hangi adam kendini erkek gibi hissedecek? Zaten baskılayıp boka batırdığınız erkek nesli, sizin elinizde oyuncağa döndü ve iyice pısırıklaştırıyorsunuz. Sonra? Erkek, seninle erkek gibi hissetmiyor. Angele Merkel, "başarılı kadın"... Dönüp bakıp, erkeklerin kaçı için çekici? Kaçı için kadın gibi? Saçma sapan işler, sonra evlilik bitiyor. Sorun yine erkeklerde... "Erkekler bizi taşıyamıyor, adam gibi adam yok"... Sen feminenliğini kaybetmişsin farkında mısın?
50 yaşında, 5 kediyle; ya başarısız evlilik ya da boşanma...
Aile kavramı tamamen çöktü.
Bu dünyaya çocuk getirmeyecekmiş.. Ay götüm!
Buradaki en temel problem, bizim maskülenliğimizi kaybetmiş olmamız. Camış, çirkin, hiçbir yeteneği olmayan kız biraz açık giyinsin; buna yazacak binlerce abaza var bu ülkede. Mesaj kutusu dolacaktır. Sizler erkeklerin yüz karasısınız... İlkel dürtülerinize; cinselliğe, abur cubura, pornoya yenik düştünüz. Masturbasyon ve porno bağımlısısınız. Spor yok, sağlıklı beslenmek yok, kendini geliştirmek yok! Sizin yüzünüzden 2-3/10 olan kızlar kendini 7-8 anıyor ve kendinden iyisini dolayısıyla 9-10 olan erkeği arıyor. Hoş hipergami böyle çalışır ama siz hipergamide nerede olacaksınız?
Toparlanıp kendinize gelmeniz gerek.
Kadınların zehirli çerçevesine girmeyeceksin,
Ne demek hanımcılık kazanır?
Toparlan, mantaliteni geliştir.
10 PUANIN VAR!
- eğer şuan yatıyorsan 1 puan
- en az 20 dakikadır sosyal medyadaysan 1 puan
- kız arkadaşın yoksa 1 puan
- dövüşmeyi bilmiyorsan 1 puan
- 1 haftadan fazla spor yapmadıysan 1 puan
- son 1 haftada 2'den fazla kez abur cubur yediysen 1 puan
- 3 litrede az su içiyorsan 1 puan
- erkeklerin bilmesi gereken 100 yetiden 90 ve altı kaldıysan 1 puan
- boy, para, gelecek vb kaygın varken vücut geliştirmiyor, para kazanmak için deneme yapmıyorsan 1 puan
- Son 10 günde porno izledin ya da masturbasyon yaptıysan 1 puan
toplamdan düş! Kaç puanın kaldı?
Eğer 5 ve altıysa kendinden utanmalısın. 3 ve altıysa zayıfın önde gidenisin. 8 ve üstü müthişsiniz. Arasında kalanlar da iradelerini kontrol etmeli.
667
views
Andrew Tate Olimpiyatlardaki Rezilliği Konuşuyor Paris2024 - Türkçe
Görüntülerin bir bölümünü koydum. İlk paylaştıklarında inanamadım. Gerçek mi anlayamadım, maalesef gerçekmiş. Eski olimpiyatlara bakın, 208 Beijing olimpiyatlarına; orada disiplini, sportifliği, adanmışlığı, çalışkanlığı falan bulacaksınız. Açılışta da bunu bulacaksınız.
Peki ya bunlarda ne var?
Ucubeler, tam anlamıyla ucubeler, şeytani imgeler, camış bir kadın! Yahu senin olimpiyatlar ve sporda ne işin var? O da bitmiyor, lgbti bireyler mevcut. Küçücük çocukların önünde. Üstelik İsa'nın son akşam tablosuyla dalga geçilmiş. Fransa'dakiler ise bunlara gerçekten sessiz kalıyor.
Her yere lgbti propagandası sokuldu. Aile kavramı yok edildi! Geçen gördüm, internette bir reels yapmışlar, şöyle:
erkek akıllı + kadın akıllı = aşk
erkek akıllı + kadın aptal = hamilelik
erkek aptal + kadın akıllı = evlilik
görüyor musunuz? İkisi de akıllıysa, aşk sadece. Pompa diyecekler de diyememişler, dilleri varmamış! 3 ay onunla, 5 ay bununla diyememişler. Hatta video arasına koyduğum 1 kadın, 2 erkek var; herkes herkesle.. Gavatlığı da öne çıkartacaklar da tepki çeker diye henüz eklememişler!
Evlilik, hamilelik, aile falan ancak aptalların işi demeye getiriyorlar. Akıl alır gibi değil! Aptallık... Ee kim akıllı? Bir de "bu dünyaya çocuk getirmeyeceğim" diyen tipler var. Neden? İnsanlar aptalmış, insanlık çökmüşmüş... Senin IQ'un 140 ya, sen süper kültürlü, bilgili, eğitimlisin ya; neden 3-5 çocuk getirip dünyayı düzeltmeleri için eğitmiyorsun?
Gördüğünüz gibi böyle böyle dayatmalar başladı...
Çocuğuma neyin doğru neyin yanlış olduğunu Netflix ve radikal solcu medya anlatıyor. LGBTİ propagandası... Her yerde! Gözümüze sokuluyor.
Olimpiyatlarda şirin baba gibi tipin, dombilik kadının, arkadaki ucubelerin, lgbti propagandasının işi nedir? Erkek bedeniyle "ben kadın hissediyorum" diyerek olimpiyatlarda kadın kategorisinden girip, bütün kadınlara haksızlık yapılması saçmalığı?
Bu tür propagandaları zaten her yerde yapıyorken, Fransa'da olimpiyatlarda bunun yapılması rezilliğin daniskası!
2008'deki Beijing olimpiyatlarına bakın. Çin'e bakın, Asya'ya, Rusya'ya... Batı-Doğu savaşında sıra sıra öne geçtiler, bu sefer sıra Doğuda. Çünkü anaokulundan itibaren disiplin, spor, müzik, bilim ile yetişen ve mühendis, astronot vb olmak isteyen Çinli ve doğulu çocuklara karşı; lgbti propagandası, only-fansçı kızlar, kalça sallayarak bir yere gelmeye çalışan ve fenomen, ünlü, şarkıcı vs olmak isteyen nesillerin hiçbir şansı yok!
Doğuda dövüş var, mücadele var, azim var, disiplin var... Bizim ülke dahil batıdaki prenses erkekler; dudağı patlar diye boksa, kick boksa gidemiyor! Ben 11 yaşında tüfekle atışa başladım. Askere gittim, yaşım büyük olduğu için yanlarında tuttular. Çocuk yere yatmış, 23 yaşında, tüfeği ateşleyecek, titriyor! Aynı çocuk dövüşemez, evde dolap ayarı yapmayı bilemez... Ormana bırak ne balık avlar ne ateş yakabilir.. Meziyeti ne? CS GO'da bilmem ne kadar adam öldürüyor...
Tamamen içine çökmüş, kaosa girmiş, tüketici kültürü haline dönmüş bir toplum! Başka hiçbir şey değil. Batıyı buna dönüştürdüler. Saçma salak rapçilerin şarkıları, marka giysiler, lüks telefonlar, ailesine lüks için baskı, para, açgözlülük...
Oysa ticareti, dövüşmeyi öğrenen, spor yapan, kendine bakan, zehir gibi gençlerle dünyayı fetih edebilirdik! Fakat onları p*rno, abur cubuk, fast food, markalar, 20 saniyelik instagram videoları ve cinsellik ile zehirlediler. Ben ve benim gibi bir sürü insan uyandırmaya çalışıyor. Fakat çok azı uyanacak. Önemli değil. Uyanmış, spor yapan, dövüşmeyi ve silah kullanmayı bilen, genel kültürünü yükseltmiş, ticareti bilen, maskülen ve güçlü mantaliteye sahip sağlam %10'u; çürümüş, kokuşmuş, erkekliğin ne anlama geldiğini dahi anlayamayan, kafayı cinsellik ve abur cuburla, ilkel dürtülerle bozmuş, dopamin bağımlısı saçma sapan tayfaya tercih ederim.
Siz hepiniz, biz ise %10!
Karar sizin, aptal, basiretsiz %90'a mı katılacaksınız; yoksa birleşip, büyük işler yapacağımız %10'luk tarafa mı?
312
views
Andrew Tate Serbest - Romanya'dan Çıkabilir
3 yıllık suçlamalar, birkaç aylık hapis; Tiktok çektirdiği için “insan kaçakçılığı” suçlamasıyla medya ile karalama kampanyaları, kurbanı olmayan, nerede nasıl konusunda hiçbir delil gösterilmeyen süreçler… Birileri Andrew’in birlikte olduğu kızlara ulaşıp yalan beyan için baskı dahi kurmuş ve bir kadın, yalan beyan nedeniyle İngiltere’de hapis cezası aldı.
Bu kadar süreç, karalama kampanyası ve medya mahkemesinde kötü gösterilme… Sonuç? Özgürlük. Ancak feminist komünist, insan ve hayvan hakları savunucusu, lgbti destekçisi renkli kafalar sonuca vardı bile!
Radikal sol da en az radikal sağ kadar aptal. Radikallikten kaçının. Suç varsa ceza verilmeli. Ancak suç balonları, iftiralar “suçlu, size göstereceğiz, kanıtlayacağız” yalanları ve birtakım oluşumların elinin altında duran medya, sosyal medya, ünlü ve fenomenler ile Andrew’i kamuoyunda suçlu göstermeye çabaladılar. Gücü, parası ve en önemlisi zekâsı ile iyi mücadele etti. Gerçekten yavaş olsa da, ortaya çıkmak gibi bir huya sahip.
251
views
Andrew Tate Cezası ve Durumu Hakkında Konuşuyor
Andrew Tate'i kanalda çevirmeye başlamamı bilenler bilir; yıllardır takip ediyorken, birden Google'dan Meta'ya, Twitch'ten Twitter'a hatta Uber'a kadar hesaplarının silindiğini söylemişti. Her fırsatta "özgürlük" diye tutturan batının bunu yapabilme ihtimali tüylerimi diken diken etmiş, ve çevirmeye başlamıştım. Düzenli çeviri yapan ilk kanaldım. Hâlâ şüphelerim vardı, derken youtube'da 5 kez dalga dalga "silinme" olaylarını yaşadım.
Bir gün kalkıyorum, 10-15 hatta bir keresinde 30 küsür videom birden silinmiş buluyordum ve bunların ekran görüntülerini de sizinle paylaştım. Daha sonra yaşananlara ve Andrew Tate'in söylemlerine bakınca; doğru söylediğini, batının göründüğü kadar masum olmadığını anladım. Batı da diktatördür. Sadece çok sinsi şekilde yapar.
Andrew Tate, kötü de olsa her zaman parayı nasıl kazandığını anlattı, webcam işini, kumarhaneleri, hepsini anlattı! HEPSİNİ. Gazeteciler de "aha kumarhanesi" diye bir şey bulmuş gibi davransa da hepsini anlatmıştı. Onlarca kumarhanesi (Doğu Avrupa'da mafya ile ortak) mevcut.
Fakat suç varsa yakalarsın. Tiktok'ta kızları video çekmeye zorlamış iddiası ile "suçlu" dediler. Kızların kendisi bile kurban olmadıklarını söylemesine rağmen, mahkeme ve yargı, "hayır siz farkında değilsiniz, kurbansınız" diyor! Yani? Kadınlar işlerine gelince eşit, özgür, kendi ayakları üzerinde durabilir; işlerine gelmediğinde de "kurban değiliz, zorla bir durum yok" demelerine rağmen "hayır siz düşünemiyorsunuz" modundalar.
Üstelik "insan kaçakçılığı" öyle bir suçlama ki; gasp, hırsızlık vb suçlarda olduğu gibi durum yok. Yani bildik bir kaçakçılık yok, dava komediden ibaret. Buna rağmen çoğu radikal solcuyu geçtim (ki zaten en az radikal sağcılar kadar şaşkın ve mantıksız olduklarını gördük), normal insanlar bile suçlu olduğuna inanmış. Kaynak? Gördükleri haberler... PROPAGANDA HABERLERİ!
İşte batı dediğiniz tam olarak budur!
245
views
Andrew LGBT ve Destekleyenler Üzerine Konuşuyor
Kendi hayatlarında ne yapmak isterlerse yapabilirler ancak bazıları, bu işi propaganda işine ve ilkokullara kadar sokmaya karar verdi ve karşısında direnen kimse yok... Birileri bu işi yapacak. Haliyle hedef haline gelecek.
256
views
2
comments
M*sturbasyon ve P*rno Bağımlılığı - Andrew Tate Türkçe
Arkadaşlar esenlik,
Elçi grubundan, instagram hesabından ve mailden ulaşıp özellikle bu konuda fazlasıyla bağımlı olduklarını ileten onlarca mesaj aldım. Dayanamadıklarını, kendilerini tutamadıklarını söylüyorlardı ve açıkçası bu ilkel dürtülere teslimiyet ve gençlerin bu hale düşmesi canımı çok sıkıyor. Üstelik gönderilerin altına, "zararsız bir şey olmaz, uzmanlar(!) sorun yok diyor" diye mesajlar da geliyor... Peki bunca bağımlılığın nasıl açıklayacağız?
Öncelikle p*rno izlemek, uyarandır. Araştırmaları inceleyebilirsiniz ancak kısaca şunu anlamak gerek; Jordan Peterson söylemişti, Orta Çağ'da zengin bir kralın hayatı boyunca gördüğünden daha fazla çıplak kadını bugün 15 yaşındaki bir çocuk görüyor. Hayatında ilişki nedir yaşamamış, bilmeyen ancak p*rno filmlerle "cinsel eğitim(!)" gençler türüyor. Haliyle uyaranlar farklılaşıyor, beynin ödül mekanizması değişiyor.
Dopamini illâ duymuşsunuzdur. Sosyal medya mesela... Meta (Facebook grubu, facebook, instagram, whatsapp) mesela bu konuyu geliştirdi. İnstagram ve tiktok izleyenler belki bilir; şu an instagram'ın özelliği bir videoya dalınca, devamının değişmesi. Her videodan sonra gelen sınırsız bir video denizi. Kaptırdığınızda yarım saat, kırk dakika dalabiliyosunuz.
İşte p*rno filmler ve masturbasyonlar da buna dönüyor. İlk izlediğinizde normal bir video size heyecan verebiliyor. Sonra bir daha bir daha ve eskisi kadar heyecanlanmıyorsunuz, bu sefer sayfalarda çeşitli videolar aranıyor. Sonra biraz uca kaymaya başlıyor, sonra biraz daha, biraz daha... Sonra nerelere mi? Kısaca istatistiklerle bilgi vereyim,
Çocuk içerikleri aratmayı listeleyen sitede (****map.live) Türkiye, dünyada 16ncı sırada. Şehirleri vermeyeceğim.
Türk cinsel hikâyelerinin büyük bölümünde aile içi, tec*avüz ve eş değiştirme içerikleri mevcut.
Aynı şekilde aramalarda hayvanlarla ilgili olan kategoriler de mevcut.
Gördüğünüz üzere bunlar normal şeyler değil. P*rno izledikçe, tetiklenmeniz zorlaşıyor ve başka videolara fantazilere, derken uca kayıyorsunuz. Hepsini geçtim, Andrew'in sözü o kadar doğru ki; "bir anlamda gavatlık"... Siz işi gören 2 insanı izliyorsunuz. Haliyle Türkiye'de eş değiştirme ile ilgili tonla haberin çıkmasına şaşırmamak gerek.
Cinsan hayatınız olmalı. Duygusal kontrolünüz olmalı. İlkel dürtülerinizi kontrol edebilmeniz gerek! BOŞ KALMAMANIZ GEREK! Eğer bunlara vakit buluyorsanız, bir yerlerde sorun var. Spor yapın, eticarete bakın, dil öğrenin, bir şeyler yapın!
Dünyadaki en tehlikeli erkek tipi; ilkel dürtülerini kontrol edemeyen, duygularını kontrol edemeyen erkeklerdir. Bunlar kadını döver, öldürür, taciz eder. Bunlardan her şey beklenir. Bugün siz m*sturbasyon ve p*rno konusunda kontrol edemiyorsanız; bunun sonu nereye varacak?
Bu işin üstesinden gelmeniz, eğer çok kötü durumdaysanız, uzmanlardan yardım almanız gerek.
273
views
Başarılı Müzakerenin Sırları - Jordan Belfort
the Wolf of the Wall Street filmin gerçek kahramanı, Jordan Belfort... Satış ve pazarlama eğitimlerini böyle adamlardan almayı tercih ediyorum. Bir bölümünü çevirdim.
Arkadaşlar uzun çevirileri özleyenler olmuş, farklı bir konuda çeviri yapayım dedim. İşinize yarayacak bir şey. 9 dakikalık bu şeyin çevrilmesi 2 saat sürdü. Renderlamak, yazı, yüklemek derken 2,5 saat... Maalesef çok zaman yiyor. Bu sıralarda yoğunum. Kendi işime yoğunlaştım, yeni bir yola giriyorum. İş süreci, bu süreci de vlog şeklinde çekebiirim. İş kurma, ürün getirme, satış, pazarlama. Bunun için dua edin. Başarılı olsun ya da olmasın, sonuçları ve deneyimlerimi paylaşacağım ama 3 ila 6 aylık bir gecikmeli süreçle videolar yayınlanır.
Esen kalın.
207
views
Vladimir Putin'in Cevaplardaki İnceliği - Putin Söyleşiler
Eski takipçiler için Putin yüklemek istedim.
Putin'in sorular karşısında verdiği cevaplar, zekâsı, KGB eğitimi ve yılların deneyimi ile çok yerinde cevaplar mevcut.
Putin söyleşileri belgeselinden bir kesit.
414
views
Andrew Tate - Kısa Yol Yok!
Düzenli, disiplinli, sürekli şekilde çalışmak. Çalışmak, çalışmak çalışmak... Başarısız olduğunda, dayak yediğinde, her yerin ağrıdığında, köşeye sıkışmış hissettiğinde, halin olmadığında dahi devam etmek. Bir hayal kurmak, bir amaç edinmek ve bunun için çalışmak. Bahane üretmeden, başkalarını veya sistemi suçlamadan çalışmak..
Evet evet aileniz desteklemiyor, evet sistem kötü, evet iktidar muhalefet, evet eğitim sistem, dış güçler, "beş böyük ayile"... Herkes üstünüze geliyor, her şey sizi buluyor... SİLKİN! Şikayet etme. Erkekleri buna dönüştürdüler. Şikayet eden, söylenen, suçlanan varlıklara döndük.
Sorumluluk almayı bileceğiz. Dayak yiyorsak, bizim suçumuz. Zengin değilsek, yeterince ve AKILLICA çalışmadık. Güçlü değilsek, gerekeni yapmadık. Evet annen, baban, deden bilmem kaç daire verilen arsayı almadı; büyük deden arsaları yok pahasına sattı. Ee? Oturup sızlanacak ne var? Toplanacağız, kendimizi geliştireceğiz, birleşeceğiz; bizim gibi düşünenlerle bir araya gelip, çocuklarımıza güzel hayat bırakacak ve başımıza gelen her şeyde bize düşen sorumluluğu kabulleneceğiz.
589
views
Andrew Tate Tristan'ın Puro Gecesini Trollüyor
Tristan Tate, Andrew'siz puro gecesi yapıyor. Tristan'ın düşünceleri, cevapları ve bakış açısını da seviyorum. Güzel muhabbetler dönüyor. Tristan, Andrew gibi önplana çıkacak videolar yapmadığı için insanlar tanımıyor ve puro gecesinde tanıyor. Ancak Andrew dayanamadı ve 8'inci gecede trolledi :D
496
views
Massaka 36 Boys'u Anlatıyor, Yaşanan Zorluklara Bakın!
Bu aralar özellikle Massaka'yı paylaşıyorum çünkü Massaka, Killa Hakan, 36 Boys falan sağlamdır. Bazı radikal solcular "çete" der geçer ama neden kuruldu, işlerine gelmez. Alman ırkçılığı, Türklere yapılanları yazmazlar bile. Bunlar Avrupa'daki soldan da destek alır. KKTC'de de gördüm ben bunları. Devlet de uyardım, defalarca da yazdım.
Bulgaristan'da Türklere zulüm yapılırken, Kırım'da Tatarlara zulüm yapılırken, Kıbrıs'ta Türklere soykırım girişimi varken, Almanya'da Türklere karşı ırkçılık varken, Anadolu'da Yunanlıların mezalimi, katliam girişimleri falan varken; dünya kafasını diğer yöne çevirir! Konu Türkler ise bakarlar, mağdursa sessiz kalır. Eğer Türkler haklı davalarında kan döküyorsa hemen söylenmeye başlarlar.
Neyse konumuza gelelim.
**
Naziler yeniliyor. Sovyetler Birliği Nazileri püskürtüyor. Topraklarından atıyor, Berlin'e kadar ilerleyecek belli. Amerika, ancak buradan sonra adım atmaya başlamıştır. Bu arada ABD'de tank yoktu ve savaş hazırlığı sırasında araba fabrikaları hemen dönüştürüldü, tank üretildi. Nazilerin tankları muazzam gelişmiş olmasına ramen 2'nci Dünya Savaşı bir üretim savaşına döndü ve T-34 mühendisliği, Amerika'nın Shermanları falan çok hızlı ve ucuza üretiliyordu. Neyse bu da başka konu...
ABD batıdan, Sovyetler Birliği doğudan ilerlemeye çalıştı ve ABD'nin isteği Berlin'de buluşmaktı ancak geç kaldılar, Sovyetler hızlı ilerledi ve Berlin'i geçti. Sınır çizildiğinde Doğu Almanya-Batı Almayanda oldu ancak batılı ülkeler, Berlin'de de 4'lü koalisyon istiyordu: ABD, Fransa, İngiltere, Sovyetler Birliği ama temelde doğu-batı Berlin olarak ikiye ayrıldı. Batı Berlin, Doğu Almanya içindeydi. Buraya kimse kaçmasın diye etrafına duvar örüldü. Berlin duvarı budur.
Videoda görebileceğiniz üzere Kreuzberg, tam bu sınırın oradadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında işçi ihtiyacı doğmuş, 1961'de, Almanya talebi üzerine Türkler Almanya'ya gitmeye başladı.
1989'da duvar çöktü, 1990'ların hemen başında Doğudan Çeçenler, Ruslar, Araplar vb gruplar geldi. Kreuzberg'e de geldi. Türkler orada kravatla işe giden, "Türküz, aman dikkat edelim" diyen insanlardı. Fakat duvar çöktükten sonra ırkçılığın da hedefi oldular. Nazi hareketleri yükseldi; Türklere karşı saldırılar başladı. Tacizler, şiddet, işyeri yakıp yağmalama ve Türkleri öldürmeler başladı...
Türk çocuklarının anne ve babaları çalışıyordu. Hatta çoğu, biran önce para kazanıp Türkiye'ye dönmek için sabah akşam çalışıyordu. Türk çocukları okuldan gelince evde kimse yok. Mahallede toplanıyorlar. Tabii çocuklara da ırkçı saldırılar var. Mecburen birbirlerine sarılıyorlar, ikinci aileleri oluyor. Bu da ilerleyen süreçte 36 Boys'a gidiyor (bölge kodu 36).
**
Zaman içerisinde dazlakları (Nazileri) temizliyorlar. Sonra diğer çetelerle birbirlerine girip temizliyorlar. Motosiklet çeteleri çıkıyor, o dönem Osmanen Germania çıkıyor, orada da güçlüler. Sonra herkesle iyi anlaşmaya çalışıyorlar (eğer ırkçılık vs yapmıyorlarsa tabii ki anlaşırlar). Almanya'nın en güçlü, korkulan grubu oluyor bu arkadaşlar.
İkinci Dünya Savaşı ABD, Almanya'ya kültürünü getiriyor. İncirlik'te de öyledir, kendi kültürlerini görürsünüz. Dolayısıyla rap geliyor. Ezilen zenciler, rap ile birlik oluyor, yaşadıklarını anlatıyor. Boe B ilk olarak öğreniyor. Sonra Killa Hakan falan devam ettiriyor. 1990'larda Türkiye'de arabesk dinlenirken, bu adamlar rapi gösterince millet "bu ne ya" falan diyormuş.
Yani Türkçe rapin merkezi Kreuzberg, Berlin'dir, Almanya'dır. 36 Boys'un da katkısı çoktur. Ben küçükken (1989 doğumluyum) Cartel vardı. "Cartel, en büyük, cehennemden çıkan çılgın Türk"... Bilir benim nesil. 1995'te Almanya'da kurulmuştur.
**
Size her zaman anlattığım gibi Massaka, Killa Hakan ya da diğerleri gibi adamlar sokaktan geliyor. Racon bilir, hayatı bilir. Biz, ailemizin el bebek gül bebek gözetimi altında büyüdük. Bend e sokak kültürüyle büyüdüm, polis girilmeyen yer değildi ama internet nesli gibi bihaber, sokak kültürünü almadan da yetişmedim.
Sokak önemlidir, bu kültür önemlidir. Bakın görüyorsunuz adamlar orada birbirlerine sahip çıkıyor. Bizim memlekette ise elin Rus'u Antalya'da Türklere "savaş istiyorsanız savaşırız" diye posta koyuyor, İstanbul'da Suriyeli posta koyuyor. Bizimkiler de kaybedecek bir şeyleri yok, bıçak çekerlerse" falan diyor. Oysa bugün Danimarka'da hamile kadını bıçaklamaya çalışan bir sığınmacıyı 3 kişi dümdüz etti. Bir iki kişi bıçaklanmış olabilir, sorun değil..
Elin Danimarkalısının hayatı ve kaybedeceği şeyleri seni 5'e, 10'a, 100'e katlar. Demek mi mevzu başka! Erkeklerin pısırıklaşması, korkaklaşması, toplumu koruyucu görevinden uzaklaşması...
Bu yüzden Massaka ile ilgili gönderi paylaşmak istedim.
140 Journos Killa Hakan: https://www.youtube.com/watch?v=p46QYOqXuI8
Massaka Emre Yücelen Sohbeti : Massaka Emre Yücelen Sohbeti
Massaka PurpleHej: https://www.youtube.com/watch?v=FBKdzQCXk14
36 Boys - Al Jazeera Türk Belgesel: https://www.youtube.com/watch?v=xZHas0x1Hy8
TRT Belgesel - Harbi Gett, Killa Hakan: https://www.youtube.com/watch?v=LRnlVSXYlwk
584
views
Tristan Lada ile McLaren ve Porsche'u Geçiyor - Türkçe Altyazılı
Tristan ve Lada'sı. Aslında bu Vaz değil mi? Tristan'ın en sevdiğim yönlerinden bir tanesi de bir geyiği önceden kurgulayıp, üzerine adım adım koyuyor ve sonunda müthiş bir mevzuya dönüştürüyor.
Normalde Tristan'ın Lada'ya binmesi bir şey anlam ifade etmiyordu. Henüz tutuklanma yokken aldı. Çünkü Tristan, Romanya ve Doğu Avrupa'yı, Sovyetler Birliği kültürünü anlıyor. Buna uygun olarak, belki parçası da olmak için Lada almıştı. Tutuklanma yok, arabalara el koyulmamıştı. Çekip getirdiği ve geri geri gelirken neredeyse lüks araca çarpacakken durduğu videoyu hatırlıyorum, ilk yayınlanınca izlemiştim.
Mevzu oradan başladı. Hapse girdi, çıktı, ev hapsine girdi. Arabalarına ve paralarına (ciddi miktarda) el koydular. Arabalara ne oldu akıbeti belli değil. Bu kladı. Lada'yı getirdiler. McLaren 765LT ve Porsche GT4 RS aldılar ancak Lada oradaydı. Lada geldiğinde de çocuk gibi eğendi Tristan.
İlk bölümü bu yüzden koydum. Ve serbest kaldıklarında, dışarı çıktıkları ilk gece. Nasıl eğleniyorlar baksanıza! LADA İÇİNDE EĞLENCE!
Andrew'i Lada'da düşünemiyorum mesela. Bir seviyesi var. SUV'da düşünemiyorum, ne bileyim İstanbul Vapurunda düşünemiyorum. Fakat Tristan öyle değil, klas. Lada'da kullanır, İstanbul'da da vapura biner. Vapurda martıya simit de atar ve "vay arkadaş" deriz. Çünkü hayattan ve yaptığı şeylerden zevk almasını biliyor. Bu yüzden Tristan için, ilginizi çekmek istediğim noktalarda "esas adam" ibaresi koyuyorum.
Bir çoğunuz (nedense), Andrew mi Tristan mı kıyaslamasına gidiyor hatta Andrew olmasa, Tristan yoksul şekilde takılırdı diyor. Milletimiz neden böyle sidik yarıştırmaya, kıyaslamaya, kavgaya gürültüye muhtaç yaşıyor anlamıyorum. Andrew ve Tristan bir bütün, ikisi bir bütün. Böyle görmek gerek.
Andrew farklı bir tarz, farklı bir kişilik. Sistemin pazarlama yüzü, marka değerinin yüzü, reklamın yüzü. Tristan ise daha farklı bir insan. Daha farklı bir tip. Burada önemli olan şey ikisinin de farklı yönlerini görmek, kendimize katabileceğimiz şeyleri almak.
Mesela Tristan'ın hayattan zevk alması, bazı şeyleri sallamadan yaşamına devam etmesi vs vs... Sonuç olarak her şeyi kopyalamayın. Andrew ve/veya Tristan gibi olmak istemeyin! Bu insanlardan neler öğrenebiliriz diye bakın. Asıl olan bence bu: herkesden, hatta düşmanlarımızdan, sevmediğimiz insanlardan bile bizden iyi oldukları konularda bir şeyler öğrenebilmek...
957
views
Old Money Tarzı Nedir? (Style)
Andıç: video silinebilir, silinirse Rumble kanalımda var.
Grupta old money stili konuşulunca merak ettim. Benim bildiğim old money / new money; babadan kalma serveti olanlarla, günümüzde kendi servetini yapanlar. Stil imiş. Baktım, aslıdna benim stilime çok benziyor. Ben de marka değil kumaşa önem veririm. Uzun dayanacak, doğal kumaş (pamuk, keten, yün, ipek) benim için önemlidir. Süveter olmasa da cepken (yelek) giyerim, kışık tutar. aslında çok uzak değil. Mantalite olarak baskılı, logolu, marka ve modası en fazla 3-5 yıl olacak (ve 20 yıl sonra bu ne bee) diyeceğiniz saçmalıklardan değil, sağlam olan ve zamanı geçmeyecek klasik şeyler. Klasik deyince genelde insanlar takım anlıyor ama değil. Neyse tekra popüler olması sevindirici.İnternette bulduğum bir şeyi çevirdim. Belki yararlanırsınız.
489
views
Andrew Tate: Erkeklerin Kızlara Aşırı İlgi Göstermesi - Türkçe Altyazılı
Hep kızlara söyleniyoruz değil mi? Gerçek, olgun bir erkek olmanın en önemli özelliklerinden birisi SORUMLULUK ALMAKTIR! Müdahale edemediğimiz konularda dahil.
Yani eğitim sistemini, kadınları, aileyi, komşuyu, iktidar ve muhalefeti, bey böyük ayileyi(!) falan suçlamak yerine eleştirmeye direkt kendimizden başlamalıyız.
Bir kadının mesaj kutusunu gördünüz mü? Hatta sadece yüzünü gösteren, instagram'ı kapalı olan kadınlara bile tonla mesaj geliyor. Saçma sapan fantazileri, asalakça mesajlar... Erkekler, günde onlarca kadın mesaj atıyor. İnanılmaz.
Andrew'in bahsettiği şey bu. Ayrıca güzel bir yere değindi. Kırmızı hap adı altında, zamanında kızlar tarafından görmezden gelinen ve kırmızı hap biraz kendini geliştirip sonra tam olarak diğer uca savrularak kızlardan nefret edecek hale gelen insanlar var. Ne yazık ki dengeyi burada da yakalayamadık.
Nefret edilecek bir şey yok, kadınların doğasını anlayıp, oldukları gibi kabul edeceğiz. İstediğimiz değil, hak ettiğimiz kadını alırız. Bunu unutmadan, kendimizi geliştireceğiz. Yapmamız gereken şey bu: kendimizi geliştirmek. Bir şeyleri başaramadığımız için kadınlardan nefret etmeyeceğiz.
Rivelino'nun dediği gibi "ezikler erkekler kadınlardan nefret eder, çünkü kadınlar ezik erkeklerden nefret eder"
535
views
Andrew Serbest Kaldıktan sorna Açıklama Yapıyor - Türkçe Altyazılı
Kurban yok, delil yok, hiçbir şey yok... Sırf birilerine dokunduğu için; gençliği modernizm adı altındaki saçmalıklara karşı uyardığı ve doğruları söylediği için 3'ü hapiste 7'si evde olmak üzere 10 ay uğraştırdılar..
Sonuç?
Romanya'yı terk etmemek koşulu ile serbest. Delil? Yok. Mağdur? Yok.
Fakat başka BBC olmak üzere radikal solcu medya, saçma sapan oluşumların atmadıkları iftira kalmadı.
Sadece ülkemizde değil, dünyada da böyle bir durum var. Seni içeri alıyorlar, suçsuzluğunu kanıtlamak için uğraşıyorsun. Bu sürede de medya, STK'lar ve çeşitli oluşumlarla üzerine geliyorlar... Maalesef durum bundan ibaret.
Neyse, hayırlı olsun.
356
views
1
comment
Andrew Tate İnternet Nesline Sesleniyor
1989 doğumlu biri olarak, 10 yaşımda Mynet Mysite'de başlayan programlama başlangıcım, 11 yaşında (2001) eve bilgisayar alınınca devam etmiş; daha sonra güvenlik, linux, bir çok şeye dadanmış, bütün internet sürecinin gelişimine tanık olmuştum. Eski dönemlerde internetten küfür edenlerin bilgilerine ulaşıp korkutuyorduk. O dönemler açıklar fazla, şirketler dikkatsiz idi.
Zaman ilerledikçe, sosyal medya çıktıkça, anonimleşen hesaplarla saldırı yapmaya başladılar. İnsanlar içlerindeki kin, nefret, öfkeyi kusunca daha iyi hissediyor. Ortalama IQ'nun en alt seviyesi 90'dır. 89'dan itibaren düşük zekâ denir ve bizim milletin IQ ortalaması 86 ki 89 diyen iyimser çalışmayı yapan dahi 86'ya çekti. Ya da 89 deyin veya 90 fark etmez; kabaca milletimizin yarısı, düşük zekâ ve altı.
Buna görgüsüzlük, kültürsüzlük, eğitimsizlik, ergenlik, duygusallık; oturmayı, konuşmayı, tartışmayı bilmeme eklenince ortaya saçma sapan tipler çıkıyor ve bazıları gbii bunun sadece tek parti ve kesimden olduğunu düşünüyorsanız YANILIYOSUNUZ! Her partiden, her görüşten, her inançtan, her düşünceden çomarlar var. Tartışmayı bilmeyen, çemkirsu ve çemkircanlar var.
2014'te blog açtım, politik yazı yazmaya başladım. "Şuna bak salak salak logosu var" diye başlayandan tutun; CHP'li, AKP'li, feminist, ateist, dindar.. Herkes linçledi. Sık sık linçleniyordum. 600 küsür yazı var, 1.5 milyon tekil hit var. Gelinliğe takılan kırmızı kurdelenin Türk kültürü olduğunu da o dönem KANITLARIYLA yazmıştım. 2015'te "bakın ekonomik kriz geliyor 2018 gibi gelecek ve 2020'de sağlam vuracak" yazdım. 2014-2015'de söyledim, sonra da söyledim. Bunu yazdığım için oturduğu yerden isimsiz yavaşklar "sen vatan hainisin" diyor ki artık herkes herkese vatan haini diyor. Fakat tam tersine neden kriz gelecek, neler yapılmalı bunları yazdım. Sonuç? Sonucu görüyorsunuz, ekonomi ne halde görüyorsunuz. Sansür yasasından sonra blogu kapattım ama yazılar hâlâ mevcut.
Sadece gençler de değil, dayılar ağır küfür ediyor. Birine vatan haini demek ne demek? Üstelik Türk kültürü, Türk tarihi ile ilgili bir sürü yazı yazmışım, taa kitaplara inmişim, araştırmalara inmişim; eski dönemde kültürü çekip verdim. Yazdığım birçok şey, artık internette biliniyor. Benim yazdığımı bilmiyorlar ama benim bulduklarımı, söylediğim şekilde söylüyorlar. Ve kalkıp, istediğini yazmadığım, istediği gibi yazmadığım için bilindik tişörtlü fotoğrafı olan ve büyük oyunu bilmiş tombilik dayı bana vatan haini diyor. Normalde bu adamın ağır cezaya çarptırılması gerek. Karşımda dese, komaya sokana kadar döverim.
İnsanlara vatan haini demek bu kadar kolay mı? Hakaret etmek?
Siyasi parti il başkanlarından tehditler, insanlardan küfürler, linçlenme zaten feminist komünist insan ve hayvan hakları savunucusu, lgbti destekçisi vegan solcuların en iyi bildiği şey... Onlara da alıştık. Soruşturmalar açıldı, bir tanesi davaya jet hızırla döndü... Her şeye alışıyorsun. Bir noktadan sonra sallamıyorsun. BAkıyorsun internet ergeni, gelmiş, burada söylediğin bir şeye laf atıyor. Bakıyorsun kadın, "tipe bak" yazıyo... Lisede bunları atlattık, üzerine sizi arayıp bağırdığında günlerce ağlayacağınız ünlü siyasilerin tehditlerine de göğüs gerdim. Senin senin gibi asalak bir bok parçası beni korkutabilir mi? Dediklerin beni etkileyebilir mi? Sen kendini motive etmekten acizsin, senin söylediğin sözü ciddiye alacağımı mı düşünüyorsun?
Fakat kendileri internette kendilerne söylendiğinden etkilendiği, interneti güvenli yer olarak gördükleri için ağzını açıp boş boş konuşuyorlar. Böyle yapan varsa sallamayın. Gerçekten sallamayın. Kendi asalaklığını göstersin. ANCAK... bu salaklığının, ahmaklıklarının cezalarını er ya da geç çekiyorlar. Defalarca gördüm. Bu videoda gördük. Yazık. Zorbalık gerçekten kötü şey. Ancak okulda çocuk vardır; gelip koca ağzını açar, susarsın. 1, 2, 3... Benim gibiyseniz öğretmene de söylemezsin, uyarırsın. Devam eder. Sonra döversin. Pataklarsın. Dayak yer. 2 güne kalmaz yine başlar. Dövdükçe konuşur, dövdükçe konuşur. Öğretmene şikayet eder, ailesine söyler, ailesi gelir... Liseye ilk başladığımda tam olarak böyle bir mevzu olmuştu. Çocuk serviste kızların yanında salak salak konuşuyordu, uyardım, uyardım dinlemedi. Sonra bunu pataklarken kaçtı. Dedim bakalım bu servise bindiğin an kafanı kıracağım. birkaç gün servise gelmedi. Sonra babası geldi. Sabah okula giderken nasıl bağrıyor servis şoförüne falan, yok tehdit etmiş benim çocuğumu, binemiyor, korkuyor, hele bir şey yap mahkemelerde süründürürüm... Şimdi olsa babasını da döverdim. O zaman çocuksun. Koca ağzı asalak bir piç yetiştirmeseydin yapacak bir şeyim yok. Kimseye bulaşan, serseri birisi değildim, gayet efendiyim.
Fakat ben ne yaptım? Gidip aileme mi söyledim, "babası geldi beni tehdit etti" diye? Okul müdürüne mi söyledim? Korkak bir asalak bok gibi gidip şikayette mi bulundum? Hibçir şey yapmadım. Ancak o günden sonra çocuk bir daha bana bakamadı bile. Bitti! Pısırık, hanımcı babasının salak tehditleri korkuttu mu? Korkutmadı ama bir şey yapamamak sinirimi bozmuştu ve sinirden ağlamıştım.
**
İşin özü, internete güvenip, bizim neslin (Y kuşağı / Milenyum kuşağı yani 1980-1995 arasında doğan bu neslin) yaşadığı gerçek dünyayı çocuklar bilmiyor. İnternete, polise güveniyor. Bizde dövüş vardı, kavga vardı. Kendimi de hiçbir zaman ezdirmedim ama serseri değildim. Ben gerektiğinde kavga ederim fakat bir kavgada adamı yumrukla düşürürüm, düşürürken kafasını vurur ölür, felç kalır, ben hapse giderim. Ya da 2-3 kişilerdir, bir tanesini görmem, bıçaklarlar, ciddi hasar alırım.. Gerek yok. SON ANA KADAR GEREK YOK! Fakat iş hayat-memat meselesi olduğunda da karşınızdakileri dümdüz edecek yetiniz olsun. Bu yüzden dövüşmeye gidin!
Maalesef millet olarak farklı görüşlerde 2 insan olayı tartışamıyor, kavgaya dönüyor. Münazara gibi bir şey yok. Direkt kavga. Küfürleşme, duygularına sahip olamayan erkek yığınları var. Maskülen erkek olmanın, kırmızı hapın öğütlediği şey ne, amacımız nedir? DUYGUSAL KONTROL! Duygusal ve dürtüsel bir erkek olmamak, soğukkanlı olmak. Savaş anında bile sakin kalıp, doğru kararları vermek. Tam olarak bu. Kavgadan çekinmek, korkmam değil bu, tam tersine karşıdaki duygusal bok parçası gibi bir anda parlayıp ağzına gelen küfürleri ve sözleri yazmıyoruz/söylemiyoruz. Sallamayacaksın. Hiçbir işe yaramaz, spor yapmayan, duygu ve dürtülerini kontrol edemeyen, beceriksiz bir asalağın; senin hayatında 2 dakika bile olsa seni kızdırmasına izin vermeyeceksin... ANCAK, iş kavgaya, dövüşmeye geldiğinde ve bundan kaçış yoksa, karşındaki adama ağır hasarlar verebilecek güçte ve kondisyonda OLACAKSIN!
Andrew ile aynı nesildeniz. Hemen hemen aynı şeyleri yaşamışız ama İngiltere'de daha kötü olaylara da maruz kalmış.
Söylediklerine katılıyorum.
Fakat hiçbir maskülen erkek, hiçbir kontrollü erkek, maskülen anlayış ve ilerleme yolunda olan kimse ZORBALIK YAPMAZ! Tabii hak eden asalaklar olabilir (Matt), dalga geçersin ama hepsi bu. Eğlenirsin. Şiddet kullanmazsın. Hak etmeyen inanla dalga geçmez, küçük düşürmezsin.
Grupta da, yorumlarda da görüyorum; video var, "aslan, kaplan ormana gelene kadar kraldır". Altta aslancılarla kaplancılar ana bacı birbirine girmiş. Yahu öylesine yaptığım bir video... Ne küfürler vardı bir bölümünü temizledim. Bu saçmalığa gerek yok... Hemen kutuplaşıyor, gaza geliyorsunuz ve duygusal kontrolünüz yok.
Sakin olacağız,
Kontrollü olacağız,
Kaos ve kavgadan uzak duracağız,
Dövüşmeyi öğreneceğiz,
Spor yapacağız,
Zihniyet olarak güçleneceğiz,
Olur da kavga çıkar, o zaman herkesi yıkıp geçebilecek yetiye ulaşacağız.
Dövüş sporlarına gidin!
İnterette size yılda 3-5 kişi küfür eder, günlerce sinirleniyorsunuz. Arkadaşlar Bin küsür tweet atılmıştı benim konumla ilgili, feministler linç etmiş. Daha geçen bir insatagram yorumumda gençler (feminist kızlar), ne küfürler etmiş... Senin Allah'ını duvardan duvara diye girmiş. Hiçbirinin beni etkilemesine izin vermiyorum. Duygu kontrolü olmayan ahmak bir asalağın sizi kızdırmasına izin vermeyin.
Disiplinli, azimli, duygu ve dürtülerini kotnrol eden, kondisyonu yüksek, dövüşmeyi bilen, nerede nasıl konuşulacağını bilen ama hiçbir şeyden kaçınmayan sağlam insanlar olmalıyız. Ahmaklarla vakit kaybetmeyin.
550
views
1
comment