Zülfü Livaneli - Henry Kissinger Ülkeler Neden 3'e Bölünüyor?

1 year ago
434

Youtube daha önce kaldırmıştı! Yine ekliyorum, Rumble'a da ekliyorum. Açıklamayı özenle okumanızı rica ederim:

Henry Kissinger, diplomasinin babası gibi görülür. Derslerimizde, diplomasi alanında incelenir. Kriz kitabı, uluslararası ilişkiler disiplinleri okuyan ve merak edenler için önerimdir. Amerika'nın Dışişleri Bakanlığını falan yaptı ama özel temsilcidir. Bir çok kriz ve konuda görev alır. Önemli birisi.

Burada daha önemli olan başka bir şey var. Tarihimize sahip çıkmak ile ilgili. 16 yaşımda politik kitaplara merak salmıştım. Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi bölümünü bitirdim. Bir gün uluslararası hukuk profesörüm (ki kendisi alanında çok uzmandır, Kıbrıs müzakerelerinde Türk tarafını temsil etti, Dışişleri Bakanı oldu, Başbakan yardımcısı oldu, saygı duyarım), derste "Montevideo Convention", 1933'te alınan ve uluslararası ilişkilere "ülke için aranan 4 kriteri" bana anlatmıştı.

1. kalıcı nüfus
2. sınırlanmış/belirlenmiş toprak
3. hükûmet
4. diğer ülkelerle ilişki kurabilme yetisi

Türk tarihine yakın olduğum için birden kafamda okuduğum bir yazı canlandı, 1300 yıl önce bize Orhun Yazıtları diye bildiğimiz, Bilge Kağan yazıtlarından bize bırakılan miras!

735'te şöyle diyor, Türklerin egemenlik anlayışında 4 ilke:

1. Millet (budun)
2. Devlet (il)
3. Toprak (yer)
4. Kağan

yani millet, devlet, vatan ve lider. Peki biz 735 yılında yazılan bu değerleri nasıl olur da dünyaya anlatamadık? Neden Bilge Kağan yazıtlarından değil de Montevideo Convention'dan bu çıktı? Çünkü tarihimizi bilmiyorduk, Türk olduğumuzu bilmiyorduk. Orhun Yazıtlarını keşfeden, Türk olduğunu bulan bile Türk değildi.

Bölümde benim en tartıştığım konulardan birisi buydu. Batılı yazarlar tarafndan yazılmış kitaplarla eğitim görüyor, batılı bakış açısı ediniyor (siz iyi olarak görebilirsiniz ama değil); dünyanın geri kalanını yok sayıyorduk. Oysa biz böyle bir coğrafyada değiliz. Rusya'yı, İran'ı, Mısır'ı, İsrail'i, Türkî Cumhuriyetleri de Avrupa kadar iyi bilmemiz, anlamamız, ne düşündüklerini takip etmemiz gerek. Biz bir köprüyüz. Bazen bizi Avrupalı, bazen MENA denilen Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgesinde gösteriyorlar ve kızıyoruz. Kızmayın; ikisi de doğru. Kültürümüzle, tarihimizce, coğrafyamızla biz bir geçiş bölgesiyiz.

Selçuklu tam bir Türk kültürüyle kuruldu. Osmanlı da Türk kültürüyle kuruldu. Fakat Farsileştiği ve Araplaştığını göreceksiniz. İsimlerden göreceksiniz en basitinden. Atatürk'e kadar, milletimiz yüzlerce yıl Türklüğünün tam bilincini kavrayamadı. Türk olduğumuzu, Türklüğü, Cumhuriyet ilânından sonra Türklük bilinci arttı. Bunu asla unutmayınız.

Diğer bir sorun da gönüllü sömürgelik... Maalesef Asya'dakiler Çinlileşme tehdidinden kaçtı. Bu topraklara geldik fakat gönüllü olarak geçmişte Arap ve Fars kültürünü ya da şu an olduğu gibi Arap ve Amerikan kültürünü benimsedik. Müşterilerinin %99'u Türk olan lokantada chiken wrap yazıyor. Tanıtılara (tabela) bir bakın; "shoe store, bag store, burger house, coffee palace"... Sanki İngiliz sömürgesiyiz!

Maalesef akademisyenlerde de bunu görmekteyiz. Akademisyenlerin çoğu, kendi tarihini araştırmak, kendi tarihini irdelemek ve bunları bilimsel temellerde öğrencilere aktarmak yerine; sanki İngiltere'deymiş gibi araştırmalar yapıyor. Bunları yaptıkça da ne Orhun Yazıtları keşfedilir ne de Türklük, başarılı bir zemine oturtulur.

Videoda göreceğiniz üzere, dünyanın en ileri gelenlerinden birisi, bir ekip ile Osmanlının bu coğrafyayı nasıl yönettiğini araştırıp, BİLİMSEL BİR METOT ile yine bir BİLİM olan siyaset bilimiyle analiz etmemiş, aynı zamanda ABD'nin dış politikası haline getirmiş ve Suriye, Irak, Libya başta olmak üzere bir çok yerde de uygulamış!

"5 büyük ayile" falan şeklinde komplo teorileri anlatmaya gerek yok dostlar, gördüğünüz gibi her şey gözümüzün önünde, alenen ve çatır çatır gerçekleşiyor. Bunu durdurmak için sağlam bedeniniz olacak, disiplininiz olacak, MİLLÎ BİLİNCİNİZ olacak. Dilinize, tarihinize, kültürünüze sahip çıkacaksınız. Üniversiteye de gidince, kendi tarihinizi ve kültürünüzü araştıracak; sömürge tarzı bir bakış açısıyla Avrupalı gibi davranmak yerine Avrupalıların geliştirmiş olduğu yöntemleri daha da geliştrerek kendi tarihinize uygulayacaksınız.

Batılı olmak, Avrupalı gibi davranmak... Hep olumlu değil mi kafanızda? Eğer Türk kültürünün ve tarihinin farkında değilseniz; size Avrupa'dan kavram satarlar. Eğer siz MÖ 8'inci Yüzyılda boy yöneten Tomris Hatun'u bilmezseniz, Kabac Hatun'u bilmezseniz; Türk kadınlarının Türkistan coğrafyasında nasıl yaşadığını bilmezseniz, erkeklere diz çöktürecek sözümona feminizm hareketlerini size eşitlik, özgürlük, adalet diye yedirirler.

Gençler!
Tarihinize, kültürünüze, dilinize sahip çıkın. İslâm adı altında Araplaşmak ya da medeniyet adı altında Amerikanlaşmak; gönüllü sömürge haline gelmek çözüm değil. Tarihte Hunların, Göktürklerin yaşadıklarını hâlâ yaşıyoruz. Demek ki hiç ders çıkartmıyoruz.

50 dakikalık animasyonlardan tarihinizi öğrenin.

Loading comments...