Neoliberalizmin son tuzağı: Mindfulness - Vesaire (7)

5 years ago
8

Mindfulness, yani bilinçli farkındalık, dünyaca ünlü isimlerin de desteğini alarak anaakıma yerleşmiş durumda. Meditasyon koçları, keşişler ve nörobilimciler Davos’a giderek Dünya Ekonomik Forumu’na katılan CEO’lara konunun inceliklerini anlattı. Mindfulness hareketinin kurucuları bir tür misyonere dönüştü. Bilim ve meditasyonu bir araya getiren bu öğretinin evrensel ya da küresel bir rönesansı tetikleme potansiyeli taşıdığını söyleyen Mindfulness Odaklı Stres Azaltma, yani MOSA’nın mucidi Jon Kabat-Zinn, stresle başa çıkmaktan daha fazlasını vaat ediyor. Ona göre mindfulness, türlerin ve gezegenin gelecekteki yüzyıllar boyunca hayatta kalmaları için belki de tek şansları.

Peki, bu her derde deva ilaç tam olarak nasıl bir şey? 2014’te Time dergisi kapağında sarışın bir genç kadınla birlikte şu sözlere yer verdi: “Bilinçli Farkındalık Devrimi”. Derginin içindeki yazı bir kuru üzümü çok yavaş yemek gibi en temel MOSA öğretilerinden birini tarif ediyordu. Yazarın ifadesi şöyleydi: “Eğer 21. yüzyılda hayatta kalmak ve başarılı olmak için bu gibi becerilere ihtiyacımız varsa, birkaç dakika boyunca tek bir kuru üzüme odaklanmak hiç de salakça değil.”

Öte yandan adaletsiz toplumumuzu değiştirmeyi denemeden başarı vaat eden her değişiklik devrim niteliğinde değil, bazıları yalnızca insanların bu gerçekle daha rahat başa çıkmasını sağlıyor. Hatta kimi zaman durumu daha da kötüleştiriyor. Mindfulness radikal eylemleri teşvik etmek yerine acı çekmemize sebep olan şeylerin içimizde olduğunu söylüyor, nasıl yaşadığımızı belirleyen politik ve ekonomik çerçevelerde değil. Buna rağmen mindfulness destekçileri peşin yargılara kapılmadan âna odaklanmanın dünyayı değiştirecek devrim niteliğinde bir güce sahip olduğuna inanıyor. Büyüye inanmanın fazlasıyla abartılmış hâli.

Mindfulness uygulamalarının kayda değer yanları olduğu kesin. Aynı konu üzerine düşünüp durmaktan vazgeçmek stresi azaltmaya gerçekten de yardımcı olabilir, kronik kaygı bozuklukları ve diğer hastalıklara iyi de gelebilir. Otomatik tepkilerinin farkında olmak, insanı daha sakin ve kibar birine dönüştürebilir. Ancak mesele o değil. Sorun sattıkları ürün ve onun etrafındaki ambalaj. Mindfulness’ın temel odaklanma eğitiminden hiçbir farkı yok. Budizm’den yola çıksa da onun ahlaki öğretilerden ve diğer insanlara karşı şefkatle yaklaşırken yanlış bir benlik algısına duyulan bağlılığı eritmeye dönük amacından yoksun kalmış durumda.

Yazının tamamı:
https://vesaire.org/neoliberalizm-son-tuzagi-mindfulness/

Loading comments...